Policies towards the education of Syrian children in 2012 were tried to be developed on the assumption that they would return to their motherland, and these policies were prepared only for the inside of the refugee camp. Later, on 23th September of 2014, with the circular titled Education-Training Services for Foreigners numbered 2014/21, the education services to be offered to Syrian children were standardized and guaranteed. It is seen that for the first time, plans for the education of refugees are included in the 2015-2019 Strategic Plan published by the Ministry of National Education (MEB). Despite all these developments in education, it is still not possible to say that the desired participation in education enrollment rate of school-aged Syrians in Turkey has been achieved. The schooling rates of Syrian students at various levels differ from each other. Primary school is the stage where schooling is the most intense. According to 2019 MEB data, 339,541 students out of 382,357 school age population were enrolled in primary school, which equals to a schooling rate of is 88.80% at this level. According to 2019 data from the United Nations High Commissioner for Refugees (UNHCR), the average enrolment rate of refugees in primary school worldwide is about 63%, which reveals the fact that the rate at this level is very high in Turkey. It is observed that the schooling rate decreases as the levels progress. At the high school level, the enrollment rate decreased significantly to 32.55%. There are two influential factors in the low schooling at this level: First, boys have to work to provide economic support to the family. The second is the early marriage of young girls who are, unfortunately, at high school age. In this study, the statistical information on the schooling rates of Syrian children is based on the current data of both the Ministry of National Education's General Directorate of Lifelong Learning and the Directorate General of Migration Management. Based on these data, some tables were prepared and analyzed.
2012 yılında Suriyeli çocukların eğitimlerine yönelik izlenen politikalar, ilk etapta geri dönecekleri varsayımı üzerinden geliştirilmeye çalışılmış ve bu politikalar sadece kamp içine yönelik hazırlanmıştır. Daha sonra 23 Eylül 2014 tarihinde 2014/21 sayılı Yabancılara Yönelik Eğitim-Öğretim Hizmetleri başlıklı genelge ile Suriyeli çocuklara sunulacak eğitim hizmetleri belirli bir standarda bağlanmış ve güvence altına alınmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yayımlamış olduğu 2015-2019 Stratejik Planı’nda ilk defa mültecilerin eğitimlerine yönelik planların yer aldığı görülmektedir. Eğitimde yaşanan tüm bu gelişmelerle birlikte halen Türkiye’de okul çağındaki Suriyelilerin eğitime katılımında arzu edilen okullaşma oranlarının yakalandığı söylemek mümkün değildir. Suriyeli öğrencilerin çeşitli kademelerdeki okullaşma oranları farklılık göstermektedir. Okullaşmanın en yoğun yaşandığı kademe ilkokuldur. 2019 yılı MEB verilerine göre 382.357 okul çağı nüfustan 339.541 öğrenci ilkokula kayıtlıdır. Bu kademedeki okullaşma oranı % 88.80’dir. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) 2019 verilerine göre mültecilerin dünya genelinde ilkokuldaki ortalama okullaşma oranı yaklaşık % 63 olduğu gerçeğinden hareketle Türkiye’de bu kademedeki oranın çok yüksek olduğunu gerçeği ortaya çıkmaktadır. Kademeler ilerledikçe okullaşma oranının azaldığı görülmektedir. Lise kademesinde ise okullaşma oranı çok büyük bir düşüşle % 32.55 oranına gerilemiştir. Bu kademede okullaşmanın az olmasında belirleyici iki faktör vardır: Birincisi erkek çocuklar aileye ekonomik destek sağlamak için çalışmak durumundadır. İkincisi ise ne yazık ki lise çağına gelen genç kızların erken yaşta evlendirilmesidir. Bu çalışmada, Suriyeli çocukların ilk ve ortaokullardaki okullaşma oranları hem MEB’in Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü hem de Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün güncel verileri esas alınarak ortaya konulmuştur. Bu verilerden hareketle bazı tablolar hazırlanmış ve analizleri yapılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tüm Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 28 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 14 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.