Küreselleşmenin artmasıyla birlikte bir ülkenin sorunu artık kendi sınırları içinde kalmamış, diğer devletleri de etkilemeye başlamıştır. Artan bu küreselleşme ve nüfusla birlikte artan enerji talebi nükleer enerjiye olan eğilimi de artırmıştır ancak bu nükleer enerjiye duyulan istek devletler için tartışılmaz bir güç talebidir diyebiliriz. Nükleer enerjinin enerji güvenliğindeki rolü, bu güce yönelik karşı konulamaz arzu nedeniyle çok büyüktür. Devletler için güvenlik kaygıları devreye girdiğinde, diplomatik müzakereler tek yol olmayabilir. Caydırıcılık eyleminin devreye girdiği yer burasıdır ve nükleer gücün caydırıcılık fikriyle birleşmesi devletler için altın bir kozdur. Üstelik bu koz öyle bir kozdur ki günümüz dünyasının hegemonik güçleri olan ABD, ÇHC ve RF'ye karşı bile caydırıcı bir güçtür. Bununla birlikte bahse konu küresel güçlerin son dönemde bazı anlaşmaları askıya almaları veya anlaşmalardan çekilmeleri küresel güvenlik algılamalarını derinden değiştirmiştir. Bu çalışmada nükleer güç olma ve güvenlik ilişkisi incelenecek, güvenlik ve enerji güvenliği kavramı tartışılacak ve nükleer caydırıcılığın rolü antlaşmalar tarihi ile birlikte açıklanacaktır.
With the increase of globalization, the problem of a country is no longer limited within its own borders but has begun to affect other states as well. With this increasing globalization and population, the rising energy demand has also increased the tendency towards nuclear energy, but we can say that the desire for this nuclear power is an indisputable power demand for the states. The role of nuclear power in energy security is huge, because of the irresistible desire for this power. When security concerns come into play for the states, diplomatic negotiations may not be the only way. This is where the deterrence action comes into play, and the combination of nuclear power with the idea of deterrence is a golden trump card for the states. Furthermore, this trump is such a trump card that it is a deterrent force even against US, PRC and RF which are the hegemonic powers in today's world. In this study, the relation between being nuclear power and security to be analyzed, the concept of the security and the energy security to be discussed and the role of the nuclear deterrence to be explained within the history of the treaties.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 14 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 22 |
MAKALE DEĞERLENDİRME SÜRECİ
Yazar tarafından gönderilen bir makale, gönderim tarihinden itibaren 10 gün içinde dergi sekreteri tarafından makalenin, telif sözleşmesinin ve benzerlik raporunun (Turnitin programı) eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden incelenir. İstenilen bu dosyalar eksiksiz ve düzgün bir şekilde gönderilmiş ise makale; ikinci aşamada derginin yayın çizgisine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilir. Bu süreçte makale yayın çizgisine uygun değilse yazara iade edilir. Makale yayın çizgisine uygun ise şablona uygun bir şekilde gönderilip gönderilmediği yönünden değerlendirilir. Şayet makale şablona uyarlanıp gönderilmemiş ise değerlendirme sürecine alınmaz. Bu süreçte yazarın derginin belirlediği şartlara uygun bir şekilde sisteme makale yüklemesi beklenir. Makale şablona uygun bir şekilde hazırlanıp gönderilmiş ise son aşamada makale derginin yayın ilkeleri, yazım kuralları, öz, abstract, extented abstract, kaynakça gösterimi vb. yönlerden incelenir. Bu ayrıntılarda makalede bir sorun varsa yazarın bu hususları tamamlaması istenir ve verilen süre içerisinde eksiksiz bir şekilde yeniden makaleyi göndermesi istenir.
Tüm bu aşamaları geçen makale, editör tarafından bilimsel yeterliliğinin denetlenmesi amacıyla ikinci 7 günlük süre içerisinde çalışmaya uygun iki hakeme değerlendirmeleri için gönderilir. Hakemlerin değerlendirme süreleri 15 gündür. Bu süre zarfında hakemlik görevini tamamlamayan bir hakem olursa ilgili hakeme değerlendirmeyi tamamlaması için 7 günlük ek süre verilebilir. Bu süre zarfında hakem görevini yerine getirmezse yerine yeni bir hakem ataması yapılır. En az iki hakemden gelen raporlar olumlu ise makale yayın aşamasına alınır. Hakem raporlarından birisi olumlu diğeri olumsuz ise makale üçüncü bir hakeme gönderilir. Üçüncü hakem raporu da olumsuz ise makale ret edilir. Üçüncü hakemin değerlendirmesi olumlu ise makaleyle ilgili hakem raporları dergi alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından incelenir. Makalenin yayınlanmasıyla ilgili nihai karar alan editörlerinden oluşan Editörler Kurulu tarafından verilir. Hakem raporlarının yetersiz ve tatmin etmekten uzak olması veya İngilizce editör tarafından abstract ve extented abstract’ın yetersiz görülmesi hallerinde de yine makaleyle ilgili son karar Editörler Kurulu tarafından verilir. Tüm bu aşamalardan geçen bir makale en yakın sayıya yayınlanmak üzere eklenir. İlgili sayıda yer kalmaması halinde makalenin yayımı bir sonraki sayıya kaydırılır. Bu durumda ve tüm değerlendirme sürecinde yazar isterse makalesini geri çekme hakkına sahiptir. Ancak bu durumu dergiye bildirmesi gerekir. Makale gönderim tarihinden makalenin yayına kabul tarihine kadar tüm bu işlemler için ortalama 3 aylık bir süre öngörülmektedir.