Bugün üniversiteler bilgiyi üretme ve yayma noktasında eleştirilere maruz kalmaktadır. Entelektüellerin de üniversitelerde kendilerini özgürce ifade etmeleri kimi düşünürlere göre çok rahatken kimi düşünürlere göre ise üniversiteler entelektüeller için mayınlı tarla konumundadır. Bu sebeple de entelektüeller sürgün olmayı, marjinal olmayı ve yabancı olarak kalmayı göze almalıdırlar(Yılmaz, 2004:241). Bunun yanı sıra üniversiteler bilginin objektif anlamda topluma yayılması için olmazsa olmaz kurumlardandır. Bu noktada entelektüelin taşıdığı anlama ve işlevlerine, üniversitelerin toplumda işgal ettikleri yere ve günümüzde hangi açığı kapattıklarına, son olarak da entelektüellerin üniversitelerdeki konumlarına göz atmak gerekir. Üniversitelerin bilgiyi taşıma ve aktarma yönündeki işlevleri inkâr edilemez. Ancak bu çalışmada esas sorunsal, yoğunlukla bilginin üretildiği ve aktarıldığı mekânlar olarak bilinen üniversitelerdeki entelektüellerin, bu görevi icra ederken maruz kaldıkları sınırlayıcı ve hatta yıldırıcı bazı zorunlulukların inkâr edilemez gerçekliğinin şeffaf bir tabu gibi ortada durmasıdır. Amaç, bilgiyi üretme ve yayma noktasında kilit noktada duran entelektüeller tarafından bu tabuların görülebilir hale gelmesidir. Üniversite ve entelektüel kavramının önüne çekilen şeffaf tabular nelerdir? Nasıl görünür hale getirilebilir ve nasıl yok edilir?
Today, universities are critized in terms of production and sharing of knowledge. Some thinkers believe that intellectual can express their ideas freely whereas the others think universities are perilous zones. Therefore, intellectuals should accept to be marginal and alien. Universities are inevitable centres for the distrubution of scientific knowledge. In this point, the meaning and rules of intellectuals the place of universities in the society and the position of intellectuals in the universities should be analyzed. The role of universities as canalizing and delivering of knowledge is undeniable. But the intellectuals are expose to some restrictive even threathening measures. The consiciousness of intellectuals about those restrictive measure is the focal point as they are figures of creating and sharing the knowledge. What are these taboos put in front of the concept university and intellectual? How could that be made clear and disappear?
Intellectual knowledge production academic freedom universities
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Ağustos 2014 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ağustos 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Akademik İncelemeler Dergisi (AID) bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.