In postmodern era, rational bound in consumption relations was untied. Signs, symbols and “meanings” created by organizations in consumption, have replaced the use-value of products. The “meanings” created by organizations through public relations, advertising and marketing affect the consumption decisions of individuals. Individuals buy the “meaning” attributed to the product together with the product. Storytelling emerges as an important tool for creating these meanings. Stories disseminate emotions and help to bound people. The purpose of the article is to discuss how "manifesto storytelling", a new way of storytelling, functions in the new conception of consumption. In this context, Dove’s “Real Beauty”, Diesel’s “Be Stupid”, Axe’s “Boys do Cry”, Nike’s “Find Your Greatness” campaigns were analyzed through multiple case study method by using descriptive analysis. It was concluded that “Manifesto storytelling” is used by organizations as a tool to create a sense of “being a part of a cause” and to establish an emotional bond with the consumer within the new conception of consumption.
Postmodern dönemde tüketim ilişkilerindeki rasyonel bağın koptuğu görülmektedir. Ürünlerin tüketilmesinde kullanım değerlerinin yerine, örgütler tarafından oluşturulan simgeler, semboller ve “anlamlar” geçmiştir. Örgütler tarafından halkla ilişkiler, reklam ve pazarlama aracılığıyla oluşturulan “anlamlar”, bireylerin tüketim kararlarını etkilemektedir. Birey ürünle birlikte, ürüne yüklenen anlamları da satın almaktadır. Hikaye anlatımı, bu anlamların oluşturulması için önemli bir araç olarak ortaya çıkmaktadır. Hikâyeler duyguları yaymakta ve insanların birbiriyle bağ kurmasını sağlamaktadır. Makalenin amacı, hikaye anlatımının yeni bir yolu olan “manifesto hikayeciliğinin” yeni tüketim anlayışı içinde nasıl bir işleve sahip olduğunu tartışmaktır. Bu bağlamda, Dove’un “Gerçek Güzellik”, Diesel’in “Aptal Ol”, Axe’ın “Erkekler de Ağlar” ve Nike’ın “Sınırsız Ol” kampanyaları çoklu vaka analizi çerçevesinde, betimsel analiz yoluyla incelenmiştir. “Manifesto hikayeciliği”nin yeni tüketim anlayışı içinde örgütler tarafından “bir amacın parçası olma” duygusunu yaratmak ve tüketiciyle duygusal bağ kurmak için bir araç olarak kullandıkları sonucuna varılmıştır.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 15 Sayı: 1 |
Akademik İncelemeler Dergisi (AID) bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.