İnsanlık tarihinin büyük bir kısmı, yazılı belgeler veya sanat eserleri üzerinden izlenebilmektedir. Hatta çağlar en genel anlamda tarih öncesi ve tarih çağları olarak ayrımlanır. Burada tarihin kayıtları da yazı ile tutulur ki zaman içinde en eski yazılı belgeler el yazmalarıdır. Haliyle el yazmaları da organik bir malzeme olup bozulmalara oldukça açıktır. Bozulma türlerinden biri olan biyodeterasyon ise bunların içinde önemli bir yüzdeyi oluşturmaktadır. Biyodeterasyona neden olan biyolojik ajan olarak da adlandırılan; biyodeterojenlerdir. Kemirgenler, böcekler gibi makro-biyodeterojenler tam olarak ortadan kaldırılabilirken; fungus, bakteri gibi mikro-biyodeterojenler üzerinde çalışmalar halen devam etmektedir. Araştırma kapsamında elde edilen mikroflora sonuçlarının moleküler ve konservasyon çalışmalarına katkı sağlaması amaçlanmıştır.
Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Kültür ve Tescil Daire Başkanlığı’nda muhafaza edilen Safranbolu El Yazmaları Koleksiyonu durum taramasından geçirildikten sonra Mushaf-ı Şerifler’den 3 eser çalışma kapsamına alınmıştır. Seçilen eserlerden elde edilen kültürler ile arşiv odası mikroflorası karşılaştırılmıştır. Temel amaç arşiv odasının mikroflorasının yoğunluğunun eserler üzerinde oluşturacağı potansiyel biyodeterasyon tespitidir. Buna ek olarak seçilen eserlerden elde edilen kültürler ile kompakt raylı raf sistemi mikroflorası da karşılaştırılmıştır. Burada ki temel amaç ise eserler arasında bir mikroflora yayılımının kontrol edilmesidir.
Çalışma kapsamında arşiv odasının çeşitli bölgelerine (pencere önlerine, kapı ağzına, dolap üstüne, dolap içine ve eserin alındığı rafa) 1’er adet Nutrient Agar (NA) ve Potato Dextrose Agar (PDA) petri kabı yerleştirilmiş 45 dakika süreyle havadan spor toplanmıştır. Kompakt raylı raf sisteminde depolanan eserlerin temas yüzeylerinden eküvyon yöntemi ile örnekler alınmıştır. Eserler çok fasiküllü olduğu için eserin 3 farklı sayfası ile cildinden de örnek alınmıştır. Toplamda alınan bu 24 adet örnek serum fizyolojik çözeltisi içinde laboratuara getirilmiştir.
Mikroflora tespitinde genel ve seçici besiyerleri kullanılarak tanımlama çalışmaları desteklenmiştir. Arşiv odasının havasından toplanan örneklerin içinde bulunduğu petri kapları 300C’de 24-48 saat inkübasyona (gelişme ortamında) bırakılmıştır. Kompakt raylı raf sisteminden ve eserlerden eküvyon yöntemi kullanılarak alınan örneklerdeki mikroorganizmalar uzun süredir hareketsiz (dormanside) olması nedeniyle zenginleştirme besiyeri olan Nutrient Broth (NB) ve Yeast Extract Peptone Dextrose (YEPD) Broth besiyerlerine aktarılmıştır.
48 saatlik aktifleşme sonrası Nutrient Broth (NB)’dan alınan örnekler tanımlama için Nutrient Agar (NA), Eosin Methylene Blue (EMB) ve Pseudonomas Agar F Base besiyerine aktarılırken; Yeast Extract Peptone Dextrose (YEPD) Broth’dan alınanlar ise Potato Dextrose Agar (PDA) besiyerine aktarılmıştır. 300C’de inkübasyona bırakılan örnekler öncelikle koloni morfolojileri dikkate alınarak kategorize edilmiştir. Gözlemlenen bakteri kolonilerinden preparatlar hazırlanmış; gram boyaması yapılarak ışık mikroskobunda immersiyon objektifinde incelenmiştir. Fungus görülen kültürlerden de ayrıca preparatlar hazırlanmış ve ışık mikroskobunda incelenmiştir.
Araştırma sonucunda; tüm bakteri kültürlerinin koloni morfolojilerinin incelenmesi sonucunda toplamda Nutrient Agar (NA) besiyerinde 22, Pseudonomas agar F base besiyerlerinde 13, Eosin Methylene Blue (EMB) besiyerlerinde 3 olmak üzere toplamda 38 farklı koloni olduğu tespit edilmiştir. Fungus kültürleri incelendiğinde ise 11 kültürde fungus kolonileri tespit edilmiştir.
Araştırma kapsamında Mucor sp., Penicillum sp., Aspergillus sp., Rhizopus sp., Trichoderma sp. cinsi küfler ile Bacillus sp, Pseudonomas sp. Micrococcus sp. ve Escherichia sp. cinsi bakteriler izole edilerek konservasyon alanında biyodeterojen çeşitliliğine katkı sağlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 15 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 11 |