“Sanat, uzay keşfini kültürel bir olay haline getiren şeylerden biriydi. Fotoğrafların yanı sıra, kültür olarak uzay keşfi deneyimimizin büyük ölçüde bir parçasıydı çünkü heyecanı ileten gerçekten sanattı." Andrew Chaikin
Yeni bir düşünce üretmek, özellikle sanat gibi göreceli anlayışa sahip olan bir dal için özgürlük yaratsa da toplumsal algının sanat disiplini üzerinde oluşturmuş olduğu sınırlılık yenilikçi düşünceyi ve buna bağlı olarak yeni yaklaşımları sınırlandırmaktadır. Ancak günümüzde teknolojinin gelişmesi, sanat ve tasarım alanlarında farklı kesitler oluşmasını mümkün kılmaktadır. Bilgi ve teknoloji çağının birçok disipline etki etmesi de bu düşünce sisteminin gelişmesi gerektirdiğini vurgulamaktadır. Bu çalışmada ise, yenilikçi dijital tasarım yöntemleri kullanan Refik Anadol, eserlerinin düşünce altyapısını oluşturan medya sanatı tartışılarak gerçeklik ile gerçekdışı mekân oluşumunda veri dilinin forma dönüşmesi incelenmektedir. Çalışmalarında kullanılan yeni tasarım yaklaşımları ve sanatçının ortaya koyduğu düşünce sisteminin geleceğe yönelik çalışmalardaki etkisi Makine Hatırası: Uzay adı eserinde makinenin ürettiği hatıra ve rüya ilişkisiyle ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda İstanbul Pilevneli Galeride sergilenen bu eserin akışkan geçişlerinde kullanılan renk, ses, doku gibi fiziksel yansımaların veri dili ile iletişimi mekâna aktarımı tartışılmaktadır. Sonuç olarak, uzay sanatının yerinin değişmesi sonucunda ortaya çıkan Anadol’un yeni tasarım yaklaşımı, “Makine Hatıraları: Uzay” sergisinde verinin forma yansımasıyla anlatılan hikâye geleceğe yönelik sanat araştırmaları için önemli bir alt yapı oluşturmaktadır.
Refik anadol tasarım uzay sanatı teknoloji makine hatıraları
“Art was one of the things that made space exploration a cultural thing. Along with photography, it was a big part of our experience of space exploration as a culture because it was really art that conveyed the excitement.” Andrew Chaikin
Although producing a new idea creates freedom, especially for a branch with a relative understanding such as art, the limitation that social perception has created on the discipline of art limits innovative thinking and, accordingly, new approaches. Today, however, the development of technology makes it possible to create different sections in the fields of art and design. The fact that the age of information and technology affects many disciplines also emphasizes the need for the development of this thought system. In this study, Refik Anadol, who uses innovative digital design methods, discusses the media art that forms the thought infrastructure of his works and examines the transformation of the data language into form in the formation of reality and unreal space. The new design approaches used in his works and the effect of the artist's thought system on the future works are revealed with the memory and dream relationship produced by the machine in the work Machine Memory:Space. In this context, the communication of physical reflections such as color, sound and texture, used in the fluid transitions of this work, which is exhibited in Istanbul Pilevneli Gallery, with the data language and its transfer to the space is discussed. In the study, Anadol's new design approach, which emerged as a result of the displacement of space art, is an important work for future-oriented art research by telling a story with the reflection of the data on the form in the exhibition "Memories of the Machine: Space".
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Kabul Tarihi | 25 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 17 |