Özet:
Bilindiği
gibi nesh konusu, Kur’an algımızı şekillendiren teknik bir örneklem
sayılabilir. Bu yüzdendir ki sağlıklı bir vahiy tutumunun edimi adına Müslüman
geleneğin nesh konusunda ne dediği hayli önemli bir noktada durmaktadır. Zira nesh denilince öteden beri Kur’an
ve muhtemel çelişki olasılığının geleneksel tarafları üzerinde düşünmek
durumundayız. Oysaki nesh olgusuna farklı bir yaklaşım sergilemekle bu bakış
açısının hiç de doğru olmadığı kanaatine varmak işten bile değildir. Esasında
bu konudaki yaklaşımların temelinde rivâyetlerin dinleşme sürecinin tezâhürleri yatmaktadır denilebilir. Aynı şekilde, Kur’an ölçeğinde eski
şeriatların bazı hükümlerinin nesh yani iptal edilmiş olduğunun ifade edilmiş
olması, vahiy anlamında birbirini destekleyip besleyen inzâl hâlinin doğal bir
sürecine işaret eder. Bu yüzdendir ki olası bir nesh durumunda, her peygamber,
kendisinden önceki bazı uygulamaların kaldırıldığına şahitlik edebilir. Fakat
geleneksel algının yanında durduğu şekliyle, Kur’an âyetleri içerisinde bazı
iptallerin olduğunu savunmak, öncelikli olarak te’vil, tefsir ve de rivâyetlerin
değinileriyle inşâ edilmiş olan kadîm bir yaklaşımdan bahsetmekteyiz. Doğal
olarak, her tutum sahibi kişiler de bununla ilgili olarak kendi delillerini ortaya
koymaktadır. Bu çalışmada adı geçen tutumların değerlendirilmesinin yanı sıra, şeriatlar
arasındaki neshin imkânının yanında durmak suretiyle, Kur’an âyetleri
içerisinde herhangi bir neshin olamayacağı kabulünden hareket edilmiştir.
Neticede ise nesh olarak görülebilecek olan bütün bildirimlerin aynı konunun
farklı basamaklarına işaret ettiği kanaatine ulaşılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 5 Eylül 2019 |
Kabul Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 2 |
Akademik-Us Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.