II. Dünya Savaşının sona ermesinin ardından oluşan barış ortamından faydalanmak isteyen ve henüz tam bağımsızlıklarını kazanamamış ülkeler, self-determinasyon yani milletlerin kendi geleceklerini kendilerinin tayin edebilme düşüncesiyle bağımsızlık mücadelelerini güçlendirdiler. Türk ve Rum halklarının birlikte yaşadığı Kıbrıs adasında da bu yıllarda Rum halkı ve Yunan hükümetinin ortaklığında bir ayrılık hareketi başladı. Yunan hükümetinin desteğiyle mesele kısa sürede büyüdü ve 1954 yılında BM gündemine taşınarak uluslararası bir sorun haline geldi. Bağımsızlık konusunda ısrarcı olan Başpiskopos Makarios liderliğindeki Kıbrıs Rum halkı ve Yunan hükümeti, meseleyi BM üzerinden uluslararası platforma taşıyarak istediklerini almaya kararlıydılar. Bu kapsamda özellikle Makarios’un Bağlantısızlar Hareketi ile temasa geçip onların desteğini almak istemesi Kıbrıs meselesinin uluslararası camiaya duyurulması ve taraftar kazanılması açısından oldukça önemlidir. Kıbrıs Rum tarafı ve Yunan hükümetinin bu girişimleri karşısında bu zamana kadar etkili bir dış politika programı ortaya koyamayan Türkiye, ABD ve NATO’dan da beklediği desteği bulamayınca uluslararası destek arayışına girişti. İlk olarak 1963’te hükümet programında yer alan Afrika ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesi hedefi, Kıbrıs meselesiyle ilgili uluslararası alanda destek arama çabasının ilk yansıması olmuştur. Hükümet, 1965 yılında siyaset adamları, diplomatlar, öğretim üyeleri ve gazetecilerden oluşan yedi ayrı iyi niyet heyetini Orta Doğu, Asya, Afrika ve Lâtin Amerika memleketlerine ziyaret için görevlendirdi. Heyetler, ziyaret edecekleri yetmişten fazla devlete cumhurbaşkanının mesajını iletecek, bu devletlerle Türkiye arasındaki münasebetlerin geliştirilmesi ve kuvvetlendirilmesi imkânlarını inceleyecek ve Kıbrıs hakkındaki görüşleri de izah edeceklerdir. Bu çalışmada Kıbrıs meselesine uluslararası destek aramak amacıyla başta Afrika ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok ülkesine gönderilen bu iyi niyet heyetlerinin Kıbrıs sorununun çözümüne ve Türkiye ile Afrika arasındaki ilişkilerinin gelişimine katkısı incelenmiştir.
Afrika Türkiye Kıbrıs İyi Niyet Heyetleri Birleşmiş Milletler
Countries that wanted to benefit from the peace environment that emerged after the end of World War II and that have not yet gained their full independence, strengthened their struggle for independence with the idea of self-determination. On the island of Cyprus, where the Turkish and Greek people live together, a separation movement started in these years in partnership with the Greek people and the Greek government. With the support of the Greek government, the issue grew in a short time and became an international issue by being brought to the UN agenda in 1954. The Greek Cypriot people and the Greek government, led by Archbishop Makarios, who insisted on independence, were determined to get what they wanted by bringing the issue to the international platform through the UN. In this context, the fact that Makarios wanted to get in touch with the "Non-Aligned Movement" and get their support is very important in terms of announcing the Cyprus issue to the international community and gaining supporters. In the face of these attempts by the Greek Cypriot side and the Greek government, Turkey, which has not been able to put forward an effective foreign policy program until now, started to seek international support when it could not find the support it expected from the USA and NATO. The goal of improving relations with African countries, which was first included in the government program in 1963, was the first reflection of the effort to seek support in the international arena regarding the Cyprus issue. In 1965, the government commissioned seven separate goodwill delegations of politicians, diplomats, academics and journalists to visit the countries of the Middle East, Asia, Africa and Latin America. The delegations will convey the president's message to more than seventy states they will visit, examine the possibilities of developing and strengthening relations between these states and Turkey, and explain their views on Cyprus. In this study, the contribution of these goodwill delegations, which were sent to many countries of the world, especially African countries, in order to seek international support for the Cyprus issue, to the solution of the Cyprus problem and to the development of relations between Turkey and Africa were examined.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.