İklim değişikliği antropojenik kaynaklı küresel bir sorundur. Bu sorunun ortaya çıkmasında endüstriyel büyüme ve onun net sonucu olan Dünya’nın soğurma kapasitenin çok üzerinde sera gazı emisyonu yapılması etkilidir. Sera gazı emisyonlarındaki artış ve karbon salınımının kontrol edilememesi beraberinde iklim değişikliğini doğurmuş bu da “iklim adaleti” kavramını küresel literatüre kazandırmıştır. Zira, antropojenik etkilerde en az payı bulunan ülkeler iklim değişikliğinden en çok etkilenenlerdir. Refahın ve risklerin eşitsiz dağılımını inceleyen “İklim adaleti”, sera gazı emisyonlarında sorumluluğu bulunan gelişmiş sanayi ülkelerini gelişmekte olan yoksul ülkelere karşı ekolojik bir borçluluğunu da savunmaktadır. Sera gazı emisyonlarının oldukça düşük bir bölümünden sorumlu olmasına rağmen iklim adaletsizliğinin en bariz görüldüğü bölgelerden biri Afrika Kıtası’dır. İklim değişikliği Afrika’da gıda ve suya erişim sıkıntısı, geçim kaynaklarının kaybedilmesi, bulaşıcı hastalıkların yayılması, hijyen sorunu, göç ve kültürel kayıplar gibi problemlere neden olmaktadır. Bu çalışma, “iklim adaleti” kavramının Afrika özelinde göç ile ilişkisini incelemektedir. Çalışmada literatür taraması tekniği kullanılarak Afrika’da iklim değişikliği kaynaklı göçlerin nedenleri ve sonuçları irdelenmiş ve ortaya çıkan adaletsizliklerden bahsedilmiştir. Özellikle uluslararası alanda iklim göçmenlerine ilişkin net bir hukuki çerçeve bulunmaması, insan haklarını koruma konusunda zorluklara neden olmaktadır. Betimleyici metodoloji ile kaleme alınan bu makale iklim adaletini sağlamak için ortaya çıkan finansal yardımların yeterliliğini de tartışmaktadır. Afrika’nın iklim değişikliği bağlamında karşılaştığı olumsuzluklar ve riskler, iklim göçmenlerini de içine alan adil yaklaşımların benimsenmesi ihtiyacını göstermektedir. Bu nedenle hem iklim adaletini sağlamak hem de gelecek nesillerin yaşamını sürdürebilir kılmak açısından maddi yardımlarla kısıtlanmayan, daha kapsayıcı küresel politikalar geliştirmek önemlidir.
Bana ve çalışmalarıma önemli katkılar sunan değerli hocam Dr. Öğr. Üyesi Zeynep Serap Tekten'e sevgi ve teşekkürlerimle
Climate change is a global problem of emanating from anthropogenic factors. The reason behind the emergence of this problem is industrialisation, and its net reflections is seen on the degrading of earth’s absorptive capacity. The increase in greenhouse gas emissions and the inability to control carbon emissions have led to climate change, which has inevitably brought forth the concept of "climate justice" to the literature. Because, there is uneven consequences of climate changes, as some countries with the least share in anthropogenic impacts are most affected. From this background, "climate justice" examines the unequal distribution of wealth and risks, also advocates an ecological debt of developed industrial countries, which are responsible for greenhouse gas emissions to poor developing countries. Although Africa causes the least greenhouse gas emissions, the continent faces the severe consequences of such influence. At best, climate change causes problems in Africa such as lack of access to food and water, loss of livelihoods, spread of infectious diseases, hygiene problems, migration and cultural losses. This study examines the concept of "climate justice" by looking at the case of Africa in relation to migration. This study examines the relationship of the concept of "climate justice" with migration in Africa. In the study, using the literature review technique, the causes and consequences of climate change-induced migration in Africa were examined and the resulting injustices were mentioned. The lack of a clear legal framework regarding climate migrants, especially internationally, causes difficulties in protecting human rights. This article, written with a descriptive methodology, also discusses the adequacy of financial aid to ensure climate justice. The negativities and risks that Africa faces in the context of climate change show the need to adopt fair approaches that include climate migrants. Therefore, it is important to develop more inclusive global policies that are not limited to financial aid, both to ensure climate justice and to make the lives of future generations sustainable.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Afrika Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 10 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 24 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Gelecek sayılar için makale kabulleri devam etmektedir.