Alara is at the end of a convoluted road which was and 9 km. inwards from the shore, 38
km. west of Alanya. The region is located on the bank of the Alara Streamlet which is flowing in
a narrow and deep valley making convolutions. Alara Castle , which consists of precipices and a
steep hill by this streamlet, dominates the region. The settlement is concentrated on and around
the castel. The Alara Streamlet is flowing along the bottom of the castle and originates from the
high mountains whose two sides are covered with forest and it reaches the sea continuing through
the valley that streches to the sea. The historical topograohy of the settlement is determined by
the Alara Streamlet.
The region has a strategic importance on the roads of Anatolia from the North to the
South by its location. Although the castle which was used in the periods of Rome, Byzantine,
Cilicia, Armenian Kingdom, Sejukian and Ottoman became a small settlement in the course of
time, its main period was in the 13th century in medieval age after it was captured by the Turks.
Alara Castle maintained its name after it was captured by the Seljukians. The walls of
the catle which were quite in ruins after the conquest were repaired and the castle was simply
rebuilt. After the castle was conquered and the security of the castle and of the environment
were provided, Alara Caravanserai which looked like a small castle was built by Sultan Alâeddin
Keykubad I opposite the Alara Castle where the road was curving. Also, opposite the caravanserai
on the Alara Streamlet there are the signs of residuals of a devastated bridge whose location is
hardly seen today. There are other bridge, citadel baths and commercial building groups (Metal
Workshop), too.
There are also specific structural remains in Alara which have been excavated and defined
in recent years. The most remarkable of these is the structural remain in the baileys that constitute
the main subject of our article. The North and South wall of the remain is standing partially today
and as a result of the archaeological excavations, a niche was found out the basic level of which
was thought to be a mihrab in the center of the South wall.
This article is intended to make an evaluation of the structure near Alara Stream
considered to be a small mosque as a result of the excavations and information from the local
community. With the scope of this evaluation, some information will be given about the plan,
funciton and current situation of the structure.
Alara, Alanya’nın 38 km. batısında, sahilden yaklaşık olarak 9 km. içeriye doğru kıvrım
yapan bir yolun sonundadır. Bölge, oldukça dar ve derin bir vadi içinde kıvrımlar yaparak akan
Alara Çayı’nın kenarında kurulmuştur. Bu çayın kenarında yükselen sarp kayalıklar ve dik bir
tepeden meydana gelmiş olan Alara Kalesi, bölgeye hakim konumdadır. Yerleşme, kale ve çevresinde
yoğunlaşmıştır. Kalenin dibinden geçen Alara Çayı, iki tarafı ormanlık alanla kaplı yüksek dağların
arasından çıkmakta ve denize kadar uzanan vadi içinde devam ederek denizde son bulmaktadır.
Yerleşmenin tarihi topografyasını Alara Çayı belirlemektedir.
Bölge, konumu itibariyle Anadolu’nun kuzeyden güneye inen yolları üzerinde stratejik bir
öneme sahiptir. Roma, Bizans, Klikya Ermeni Krallığı, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kullanılan
kale, zaman içinde küçük bir yerleşmeye dönüşmüş olsa da asıl dönemini Ortaçağ’da 13. yüzyılda
Türklerin eline geçmesinden sonra yaşamıştır.
Alara Kalesi, Selçukluların eline geçtikten sonra ismini korumuştur. Fetihten sonra oldukça
harap bir halde olan kalenin surları onarılarak adeta yeni baştan inşa edilmiştir. Kale ve çevresinin
fethedilmesiyle birlikte bölgenin güvenliği sağlandıktan sonra Sultan I. Alâeddin Keykubad
tarafından kalenin karşısına, yolun dönemeç yaptığı yere küçük kale görünümündeki Alara Han
inşa edilmiştir. Ayrıca hanın karşısında, Alara Çayı’nın üzerinde günümüzde yeri dahi zor bulunan
yıkık bir köprü kalıntısının izleri bulunmaktadır. Kale çevresinde ayrıca başka bir köprü yapısı, iç
kale hamamı ve ticari işlevli mekanlar da (Demirci Atölyesi) bulunmaktadır.
Alara’da son yıllarda Arkeolojik kazısı yapılarak tanımlanan belirli yapı izleri de
bulunmaktadır. Bunlardan en dikkat çekeni dış kale surları içinde kalan ve makalemizin de ana
konusu oluşturan yapı kalıntısıdır. Günümüzde sadece kuzey ve doğu duvarı kısmen ayakta olan
yapı kalıntısı ile ilgili gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmaları neticesinde temel seviyesi güney
duvarının merkezinde mihrap olduğu düşünülen bir niş ortaya çıkarılmıştır.
Bu makalede Alara Çay’ına yakın bir yerde bulunan ve gerek yapılan kazılar çerçevesinde
gerekse bölge halkının verdiği bilgiler neticesinde mescid olduğu düşünülen yapının genel bir
değerlendirmesi yapılacaktır. Bu değerlendirme çerçevesinde yapının plan özellikleri, işlevi ve
bugünkü durumu hakkında bilgi verilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 5 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 13 - 21. Uluslararası Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştımaları Sempozyumu Bildirileri |
Akdeniz Sanat'ın 2025 Ocak sayısı (cilt: 19 sayı: 35) için makale gönderimi 15-31 Ekim 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Sonraki sayımız için ilgili tarihler duyurulacaktır.
Makale gönder butonu Google Chrome tarayıcısında hata verebilmektedir. Farklı bir tarayıcı kullanmanız halinde sorun çözülmektedir.
Akdeniz Sanat Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.