Toplumun en küçük yapı taşı olarak görülen aile kurumu insanlığın yaratılışından bu yana varlığını sürdürmektedir. Temel olarak Kur’ân-ı Kerîm’in ifadesiyle Allah (c.c) sevgi ve merhamet bağlı olan huzur bulunması amacıyla eşler yaratmıştır. Eşlerin bu huzuru temin etmeleri-ne yönelik oluşturdukları kuruma ise aile adı verilmektedir. Arapça " عول – عال " fiilinden türemiş olan aile kelimesinin, sözlükte farklı birçok anlama gelmesine karşın güncel kullanımdaki aileyi ifade edebilen en yakın anlamı kelimenin “if’âl” kalıbındaki “bir kimsenin bakımından sorumlu olmak, geçimini sağlamak, ev ahalisi” gibi anlamlarıdır. Terim olarak ise farklı saikler-den hareketle değişik tanımları yapılabilse de en geniş anlamda ailenin “kan bağlılığı, evlilik ve diğer yollardan aralarında akrabalık ilişkisi bulunan ve çoğunlukla aynı evde yaşayan bireylerin psikolojik, sosyal, ekonomik ve cinsel gereksinmelerinin karşılandığı temel toplumsal birim” şeklinde tanımlandığı görülmektedir. Buna göre aile kavramının kapsamına ana-baba, oğul-kız gibi birinci derece akrabalar girdiği gibi daha üst derecedeki akrabalar da dahil edilebilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk, Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 1 |