İnsan, kendine sunulan yaratılışına özgü donanımlardaki eksikliği aklı sayesinde
gidermekten ve performans limitlerini aşmaya dayalı doğa ile uyumlu üretme çabasından
uzaklaşarak, doğaya ve insanlara hükmetme yarışına girmiştir. Çıkarların maskelendiği
para odaklı bu yarışta, hegemonik güçler ile kitleler arasındaki denge parametrelerinde
teknolojinin belirleyiciliği rahatlıkla hissedilmektedir. Teknoloji, geçmişten günümüze
“gelişiminin tetikleyiciliğinden” “dönüşümün belirleyiciliğine” doğru bir grafik sergilemektedir.
Bu çalışmada, teknolojiyi üretip kullanım stratejisi olan ve zihniyet tasarlayan güç
odakları ile zihniyet tasarımları neticesinde zihinsel yetilerini kullanma işlerliğini
kaybeden tüketicilerin (içgüdüsel hareket edenlerin) uyum sağlama çabası arasındaki
ilişki belirgin örneklerle vurgulanacaktır. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı
çalışmada, dijital kuşağın tekno-konformist davranışlarının nedenleri sorgulanacak,
güç odaklarının çevrelerinde olup bitenleri nasıl yönlendirdiği, dijital kültürün nasıl
geliştiği soruları, teknoloji bağımlılığının gözlemlendiği örnek olaylar yorumlanarak
cevaplandırılacaktır. Çalışmanın eksenini yeni medya teknolojileri ve bu teknolojilere
uyum süreci ile teşekkül eden dijital kültür oluşturmaktadır.
Yeni kültürel oluşumlarda baş aktör olan güçler, teknolojiyi araç olarak kullanmakta ve
kendini gizleyerek onu dönüşümün belirleyicisi konumuna getirmektedir. Teknolojinin,
insanın uyum sağlamasını gerekli kılan işlevi tekno-konformizm kavramıyla açıklanıp
yeni oluşum dijital kültür çerçevesinde ele alınacaktır.
Man has entered the race to dominate nature and people, moving away from the
struggle of producing in harmony with nature, which is based on remedying his
congenital deficiencies and exceeding his performance limits thanks to reason. In this
money-focused race, where interests are masked, decisiveness of technology is very
clear in the balance parameters between hegemonic forces and masses. From past to present, technology underwent a change from being the “trigger of development” into “determinism of transformation”.
In this study, the relationship between the power foci that produce technology and
design the mindset, and adaptation efforts of consumers (who go with their instincts)
who have lost their ability to use mental skills because of their designed mentality
will be emphasized with clear examples. Employing qualitative research methods, this
study examines techno-conformist behaviours of digital generation and tries to provide
answers to questions how power foci direct what is going around, how digital culture
is developed by commenting on case studies in which technological dependence is
observed. The axis of the study follows new media technologies and digital culture
which is consisted of the process of adaptation to these technologies.
Powers, which are the chief actors in the new cultural formation, use technology as
an instrument and place it to the major determinant of transformation by concealing
themselves. The decisive function of technology which necessitate human adaptation
will be explained around the concept of techno-conformism and the new formation
will be dealt within the context of digital culture.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 15 Eylül 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 4 |
Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (AKSOS)