Bu
çalışma, "ilişkisellik" kavramından yola çıkarak
"vernaküler" kavramını tartışmaktadır. Bunu yapmak için teorik
çerçeve olarak "Aktör Network Teorisi" (ANT) benimsenmiştir.
Bilindiği gibi modernite; doğa ile toplumu, özne ile nesneyi ayırmaya dayalıdır
ve buna göre özne aktif, nesne pasiftir. ANT'ne göre ise, insanlar için doğa
ile toplum ayırımı olmadığı gibi saf doğa ya da saf toplum da yoktur. Toplumsallık
sadece insanlardan oluşan bir şey değildir ve nesneler olmadan düşünülemez. Böylece
ANT'nde toplumsallığın tanımı; sosyal, söylemsel ve nesnel öğelerin bir arada
olması olarak yapılır. Her şey bu öğeler arasındaki melez ilişkilerden
ibarettir. Bu çalışmada "ilişkisellik" kavramıyla anlatılmak istenen
de bu üç öğe arasındaki melez ilişkilerdir. Toplumsal ilişkilere ve bu
ilişkilerde nesnelerin rolüne bakmak, mimarlık dünyasındaki bazı kavramsal
sorunları anlamak için de bir yol olabilir. ANT çerçevesinden mimarlık alanına
bakınca öncelikle disiplinlerin sınırlarının geçirgen olduğunu görülür. Başka
bir deyişle saf doğa ya da saf toplum olmadığı gibi saf mimarlık da yoktur. ANT'nde
toplumsallık için tanımlanan; sosyal, söylemsel ve nesnel öğeler arasındaki
ilişki, toplumsallığı oluşturan öğelerden biri olan mimarlık için de bir
aradadır. Bu çalışmada ele alınan vernaküler için de aynı durum söz konusudur.
Vernaküler söylemlerde farklı disiplinlerden birçok konu ile ilişki kurularak,
mimarlığın disipliner sınırları esnetilmekte ve vernaküleri, bu ilişkileri inşa
etmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 7 |
Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (AKSOS)