Oral cancer has reached its magnificent height with newer victims being added everyday into its registry. Conditions that predispose to cancer must be identified at its earliest. Diagnostic aids that are currently employed, identify lesions with morphological alteration at a stage where frank malignancy has already set in. There seems to be a great urgency to identify novel biomarkers to diagnose the malignant potential in these habit-associated lesions and prevent the ever-increasing number of oral cancer cases. The following review addresses the current diagnostic aids used, with its shortcomings and future trends in proteomics, which should become a reality.
Ağız kanseri sıklığı her gün eklenen yeni hastalar ile çok yüksek bir insidansa ulaşmıştır. Kansere neden olan koşullar en erken zamanda belirlenmelidir. Halihazırda kullanılan teşhis araçları, lezyonları morfolojik değişikliğe uğratan ve frank malignitenin önceden belirlendiği bir aşamada tanımlamayı amaçlamaktadır. Alışkanlıkla ilişkili lezyonların malign potansiyelini teşhis etmek ve giderek artan sayıda oral kanser vakalarını önlemek için yeni biyolojik belirteçleri belirlemek büyük aciliyet arz etmektedir. Bu yazıda kullanılan mevcut teşhis araçları, eksiklikleri ve gelecekte gerçek olabilecek proteomik yönelik eğilimler ile ele alınmıştır.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2017 |
Kabul Tarihi | 13 Şubat 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 26 Sayı: 3 |