Öz
Covid-19, küresel dünyayı tehditkâr kuvvetiyle sarsan bir salgın olarak karşımıza çıkmaktadır. Covid-19 salgını, geçmişte deneyimlenen salgınlarla karşılaştırıldığında, belirli bir mekâna bağlı kalmaksızın, sınırları hızlı bir şekilde aşıp, tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Bu özelliği itibariyle geçmişte karşılaşılan risk ve tehlikelerden önemli ölçüde ayrılmaktadır. Bu çalışma, insanların salgın döneminden nasıl etkilendiklerini, sosyo-kültürel ve ekonomik ne gibi değişimlerin yaşandığını araştırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca virüsün yayılmasını engellemek için alınan tedbirlerin, insanların gündelik yaşam pratiklerini nasıl etkilediği, tedbirler çerçevesinde ne gibi değişimlerin yaşandığı, söz konusu değişimler çerçevesinde ne gibi eşitsizliklerle karşılaşıldığı, bu anlamda insanların ne tür kaygı, korku ve beklenti içerisinde bulundukları, çalışmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Bu çalışma Erzurum şehir merkezinde, farklı meslek dallarından 14’ü kadın ve 7’si erkek olmak üzere 21 kişiyle nitel araştırma yöntemi aracılığıyla derinlemesine mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Alan araştırması sonucunda Erzurum’da yaşayanların, salgın sürecinde alınan tedbirlere uymaya dikkat ettikleri, kültürel olarak samimi ilişkilerin tedbirlere dikkat etmeyi engellediği görülmüştür. Alınan tedbirler kapsamında sosyal izolasyonun, toplumsal ilişkileri olumsuz yönde etkilemesi, kadınların iş yükünü arttırmasına karşılık, aile ilişkilerini kuvvetlendirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Söz konusu tedbirlerin, belirli avantajlarının bulunduğu, fakat eğitim, ekonomi ve sağlık gibi alanlarda belirli eşitsizlikleri ortaya çıkardığı anlaşılmıştır. Salgın döneminde insanların yakınlarını kaybetme korkusu; virüsün seyri, sağlık ve ekonomik yönden kendilerini gelecekte nelerin beklediğinin belirsizliği; normal yaşam pratiklerine dönme beklentisi içerisinde oldukları sonucuna ulaşılmıştır.