İnsanoğlu yaşam yolculuğunda kendine ait özellikleri olan çeşitli dönemlerden geçmektedir. Bu dönemlerden biri de kadınların gebelik sürecini tecrübe etmesidir. Çünkü anneliğe geçişi ifade eden gebelik, fizyolojik, psikolojik, biyolojik ve sosyal boyutlara dair birtakım değişiklikleri beraberinde getirmektedir. Bu değişimler, gebelik dönemindeki kadının uyum sağlamasını gerektirmektedir. Yalnız, bu değişim ve gelişim süreci kimi zaman sancılı olarak stres verici özellikler taşıyabilmektedir. Sıkıntı verici faktörlerin etkili biçimde kontrol edilememesi ve yönetilememesi anne adayı ve bebeğin hem fiziksel hem psikolojik iyilik halini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Gebeler, söz konusu stres faktörleriyle başa çıkmaya çalışırken pek çok kaynaktan beslenmektedir. Bu kaynaklardan birini de kişinin dini ve manevi referansları oluşturmaktadır. Bu bağlamda, gebelerin hem algılanan stres düzeylerini hem de hayat memnuniyetlerini ve psikolojik dayanıklılıklarını güçlendiren ya da zayıflatan özellik taşıyabilecek dini başa çıkma eğilimlerine odaklanmak ehemmiyet kazanmaktadır. Fakat şu ana dek literatürde yer alan araştırmalar incelendiğinde, gebelik dönemindeki kadınlarda algılanan stres, hayat memnuniyeti ve psikolojik dayanıklılık bağlamında olumlu ve olumsuz dini başa çıkmanın rolünü tespit etmeye yönelik bir araştırmaya henüz rastlanmamıştır.
Bu araştırmada, gebelik dönemindeki kadınlarda algılanan stres, hayat memnuniyeti ve psikolojik dayanıklılıkta olumlu ve olumsuz dini başa çıkmanın rolünün açığa çıkarılması amaçlanmıştır. Ayrıca yaş, eğitim durumu ve hangi trimesterde olunduğu gibi kişisel özellikleri ifade eden değişkenlerin algılanan stres, hayat memnuniyeti, psikolojik dayanıklılık ve olumlu ve olumsuz dini başa çıkmayı nasıl etkilediğini tespit etmek de araştırma amaçları arasında yer almaktadır.
Araştırmaya Bolu ilinde yer alan bir sağlık tesisine bağlı Kadın Doğum ve Çocuk Ünitesine tıbbi randevuları için gelen gebelik dönemindeki 354 kadın katılmıştır. Katılımcılara gelişigüzel (haphazard) örnekleme yöntemiyle ulaşılmıştır. Ayrıca amaçlı örneklemeye de başvurulmuştur; çünkü normal gebelik süreci deneyimleyen kadınlar araştırmaya dâhil edilmiştir. Katılımcılara Kişisel Bilgi Formu, Algılanan Stres Ölçeği, Dini Başa Çıkma Ölçeği, Hayat Memnuniyeti Ölçeği ve Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği uygulanmıştır. Elde edilen verilere analizler, IBM SPSS Statistics ve Smart PLS Version 3.3.2 paket yazılımı aracılığıyla gerçekleştirilmiştir.
Araştırma bulgularına göre, sosyo-demografik değişkenlerden yaş faktörü, gebelik dönemindeki kadınlarda algılanan stres, hayat memnuniyeti, psikolojik dayanıklılık ve olumlu/olumsuz dini başa çıkma üzerinde istatiksel olarak anlamlılık derecesinde bir etkiye sahip değildir. Diğer bir sosyo-demografik değişken olan eğitim durumu yalnızca algılanan stres düzeyi üzerinde istatiksel olarak anlamlılık derecesinde etkilidir. Daha detaylı ifade edilecek olursa, lisansüstü katılımcıların algılanan stres düzeyleri ortaokul ve lise mezunlarına göre daha düşük tespit edilmiştir. İncelenen diğer bir değişken trimesterin sadece olumsuz dini başa çıkma düzeyini istatiksel olarak anlamlılık derecesinde etkilediği bulgulanmıştır. Buna göre, gebeliğin yedinci, sekizinci ve dokuzuncu aylarını temsil eden üçüncü trimesterde olan gebelerin olumsuz dini başa çıkma düzeyleri birinci ve ikinci trimestere göre daha yüksektir.
Gebelik döneminde algılanan stres düzeyinin hayat memnuniyetini istatiksel olarak anlamlılık düzeyinde negatif yönde etkilediği bulunmuştur. Buna rağmen, gebelik döneminde algılanan stres düzeyinin psikolojik dayanıklılık üzerinde istatiksel olarak anlamlılık ifade eden bir etkisi görülmemiştir.
Gebelik dönemindeki kadınlarda olumlu dini başa çıkma düzeyinin hayat memnuniyetini istatiksel olarak anlamlılık derecesinde olumlu yönde etkilediği tespit edilmiştir. Olumlu dini başa çıkmanın algılanan stres ve psikolojik dayanıklılık üzerinde istatiksel olarak anlamlılık ifade eden bir etkisi tespit edilememiştir. Olumsuz dini başa çıkmanın ise istatiksel olarak anlamlılık derecesinde gebelerin psikolojik dayanıklılıklarını azalttığı ve algılanan stres düzeylerini artırdığı bulgulanmıştır.
Din Psikolojisi Gebelik Stres Dini Başa Çıkma Hayat Memnuniyeti Psikolojik Dayanıklılık Psychology of Religion Pregnancy Stress Religious Coping Life Satisfaction Psychological Resilience
Din Psikolojisi Gebelik Stres Dini Başa Çıkma Hayat Memnuniyeti Psikolojik Dayanıklılık Psychology of Religion Pregnancy Stress Religious Coping Life Satisfaction Psychological Resilience
Human beings go through various periods in their life journey, each with their own characteristics. One of these periods is when women experience the pregnancy process. Because pregnancy, which implies the transition to motherhood, brings with it some changes physiologically, psychologically, biologically, and socially. These changes require the pregnant woman to adapt. However, this process of change and development can sometimes be painful and stressful. Failure to effectively control and manage distressing factors can negatively affect both the physical and psychological well-being of the expectant mother and baby. Pregnant women are fed from various sources while trying to cope with stress factors. One of these sources is religious references. In this context, it is important to focus on both the evaluation of perceived stress and the religious coping tendencies that may strengthen or weaken their life satisfaction and psychological resilience in pregnant women. However, when the studies carried out so far are examined, no research has been found to determine the role of positive and negative religious coping in the context of perceived stress, life satisfaction and psychological resilience in women during pregnancy.
This study aims to reveal the role of positive/negative religious coping in perceived stress, life satisfaction and psychological resilience of women during pregnancy. In addition, it is among the research objectives to determine how demographic variables such as age, education level and trimester stage affect perceived stress, life satisfaction, psychological resilience, and positive/negative religious coping.
The research was conducted with the participation of 354 pregnant women who came to the Gynecology and Childhood Unit of a health facility for their medical appointments. Participants were selected mainly by haphazard sampling method, but purposive sampling was also used because only women who were experiencing a normal pregnancy process were included in the study. Personal Information Form, Perceived Stress Scale, Religious Coping Scale, Life Satisfaction Scale and Brief Psychological Resilience Scale were administered to the participants. Analyses of the obtained data were carried out via IBM SPSS Statistics and Smart PLS Version 3.3.2 package software.
According to the research findings, the age factor, which is one of the socio-demographic variables, does not have a statistically significant effect on perceived stress, life satisfaction, psychological resilience, and positive/negative religious coping in women during pregnancy. Educational status, which is another socio-demographic variable, has a statistically significant effect only on perceived stress level. In more detail, the perceived stress levels of graduate participants were found to be lower than those of middle school and high school graduates. Another variable examined was that the trimester stage only affected the negative religious coping level with statistical significance. Accordingly, negative religious coping levels of pregnant women in the third trimester, which represents the seventh, eighth and ninth months of pregnancy, are higher than in the first and second trimesters.
It was found that the perceived stress level during pregnancy had a statistically significant negative effect on life satisfaction. However, perceived stress level during pregnancy had no statistically significant effect on psychological resilience.
It has been determined that the level of positive religious coping in women during pregnancy has a statistically significant positive effect on life satisfaction. There was no statistically significant effect of positive religious coping on perceived stress and resilience. On the other hand, it was found that negative religious coping decreased the psychological resilience of the pregnant women and increased their perceived stress levels at a statistically significant level.
Psychology of Religion Pregnancy Stress Religious Coping Life Satisfaction Psychological Resilience
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 19 |
Amasya İlahiyat Dergisi-Amasya Theology Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.