Allah’ın
insan ile iletişime geçmesi olarak tanımlanan vahiy konusu, Müslüman
geleneğimizde asırlardır araştırılan, mahiyet ve içeriğine ilişkin zihinlerde
sayısız soruya cevapların arandığı bir tartışma alanıdır. Bunun sebebi vahyin,
diğer bir deyimle Kur’an’ın, İslâm inanç sisteminin ana kaynağı olmasıdır. Dinin temelini oluşturan vahiy, esasen farklı bir
ontolojik alandan yani Allah’tan, farklı bir ontolojik varlık olan elçi Cibril
aracılığı ile farklı bir ontolojik alana yani peygambere yapılan bildirimin adıdır.
Vahyin kelime
manasında bulunan “gizli ve hızlı bildirim” anlamından kaynaklı olduğu
düşünülen insanlığın vahyin mahiyetine ve geliş yollarına yönelik merakı, vahyi
gönderen Allah ile vahyi alan insan arasındaki ontolojik farklılık, bu
iletişimi daha da gizemli hale getirmektedir. Müslüman kelâm ekolleri, dinin
ana kaynağı durumunda bulunan vahyi, Allah’ın kelâm sıfatı, Kelâmullah ve
Halku’l-Kur’an konuları bağlamında değerlendirmiş, Allah’ın kelam sıfatının
kadîm mi hâdis mi olduğu, Kur’an’ın mahluk olup olmadığı konuları etrafında
tartışmışlardır. Buna ilaveten Şii kelamcılar vahiy konusunda farklı bir metod
izlemek suretiyle konuyu imamet nazariyesi ile birlikte ele almış ve imamların
da ilham adı altında vahiy alabildiklerini ifade etmişlerdir.
Revelation is defined as the contact of Allah with the person he created. Due to the reason that the revelation of Qur’an is the main source of the Islamic belief system, it is a topic of discussion in our Muslim tradition for centuries, and main questions focus on its nature and content. The divine revelation underlies the religion, and essentially is the name of the revelation which comes from a different ontological sphere, the God, via a different ontological creature, the Gabriel, to a different ontological sphere, the prophet. The literal meaning of revelation is “confidential and quick notification”. This meaning has raised some curiosity about arrival ways and content of revelation, and ontological differences between Allah as the revelation sender, and the human receiver. All these make the communication even more mysterious. Muslim kalam schools evaluate the subject of revelation, which is the main source of religion, within the framework of Allah's kalam adjective, Kelamullah and Halku’l-Qur'an. They are in discussion about whether the Qur'an was created or not, and whether Allah's kalam adjective is ‘kadim’ or ‘hâdis’. Additionally, Shia scholars examine revelation from a different aspect, analysing it together with the Imamate theory, and discuss that imams are also recipients of revelation under the name of inspiration.
.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 11 |
nnn