Türkiye'de Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte izlenmeye başlanan ve o dönemin ekonomik ve sosyal koşullarının bir bakıma zorunlu kıldığı devletçilik politikası, özellikle 1960'lardan itibaren devletin ekonomideki ağırlığını arttırmıştır. Devletin savunma, eğitim gibi klasik fonksiyonlarının dışında, ekonomik ve sosyal alanda düzenleyici, müdahaleci ve giderek girişimci bir rol kazanmasıyla birlikte, ülkemizde kamu sektöründe büyük bir işçi kitlesi oluşmuştur. l 970'li yılların sonlarına kadar devlet, benimsediği sosyal devlet anlayışının etkisiyle işveren olarak özel sektöre örnek olmuş, ücret, çalışma koşulları ve sosyal haklar açısından çok iyi imkanlar sağlamıştır.
Gerek izlenen ekonomik ve sosyal politikaya bağlı olarak, gerekse yüzbinlerce işçinin çalıştığı işletmelerde kontrolü sağlamak amacıyla devlet kamu sektöründe sendikacılığı desteklemiştir. Getirilen yasal düzenlemeler ve uygulamalar sonucu kamu sektöründe sendikacılık özel sektöre oranla çok daha erken ve hızlı gelişmiştir. Bu durum, kamu sektöründe toplu pazarlığın yapısının ve özelliklerinin, özel sektörden farklı biçimde şekillenmesine neden olmuştur.
Bu çalışmada, Türkiye'de yürürlükte bulunan yasalara bağlı olarak kamu sektöründe toplu iş sözleşmelerinin kapsam ve düzeyindeki değişmeler değerlendirilecek ve en büyük işveren olarak devletin izlediği ekonomik ve sosyal politikaların kamu sektörü toplu pazarlıklarını ne şekilde etkilediği incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 1999 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ocak 1999 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1999 Cilt: 15 Sayı: 1 |
Bu eser 2023 yılından itibaren Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.