Amaç: WT1, ilk olarak Wilms tümörü gelişimini etkileyen tümör baskılayıcı bir gen olarak tespit edilmiş olsa da, kolon kanseri gibi bazı malignitelerde ekspresyonunun arttığı, dolayısıyla onkojenik özelliklerinin olduğu da bildirilmektedir. Bu çalışmanın amacı WT1 ekspresyonunun hastanın yaşına, cinsiyetine, örneğin alındığı bölgeye ve patolojik tanı türüne göre değişip değişmediğini tespit etmektir.
Gereç ve Yöntemler: Patoloji anabilim dalına gönderilmiş kolon polipli 32 hastaya ait parafin blokların ve patoloji raporlarının retrospektif histopatolojik değerlendirilmesi yapılmıştır. İstatistiksel olarak p<0,05 anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular: WT1 ekspresyonu ile hasta yaşı ortalaması, cinsiyet, lokalizasyon, çap, histopatolojik tanı parametreleri arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki izlenmedi (sırasıyla p=0,235; p=0,423; p=0,338; p=0,719; p=0,338). Bununla birlikte OR (odds ratio) değerleri dikkate alındığında ise klinik olarak anlamlı farklılıkların olduğu görüldü. Pozitif boyanma; adenomlarda (neoplastik grup) poliplere (non neoplastik grup) göre 4,308 kat (OR=4,308), transvers kolondan anüse kadar olan kısımda transvers kolona göre 4,308 kat (OR=4,308), ve kadınlarda erkeklere göre 2,333 kat (OR=2,333) daha yüksekti.
Tartışma ve Sonuç: Çalışmamızın bulguları poliplerde WT1 ekspresyonu ile cinsiyet, tanı ve biyopsinin alındığı yer arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki olmadığını, fakat OR değerleri dikkate alındığında klinik olarak anlamlı farklılıkların olduğunu düşündürmektedir. Rutin immünohistokimyasal inceleme ile WT1 ekspresyonu olan benign ve prekanseröz poliplerin tespiti, kolon tümörleri bakımından yüksek risk altındaki bireylerde WT1 immünoterapisinin ve aşı etkinliğinin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunabilir.
Aim: Although WT1 was first identified as a tumor suppressor gene affecting Wilms’ tumor development, it has also been reported that its expression increases in certain malignancies such as colon cancer, and that it therefore has oncogenic properties. In this study, we aimed to determine dependence of WT1 expression on patient age and sex, type of pathological diagnosis, and the sample-taking area.
Materials and Methods: Paraffin-embedded blocks and pathology reports of 32 patients with colon polyps that had been sent to pathology department were histopathologically reviewed retrospectively. p<0.05 was considered statistically significant.
Results: No statistically significant relationship was observed between WT1 expression and the parameters of mean patient age, sex, localization, diameter, and histopathological diagnosis (p=0.235, p=0.423, p=0.338, p=0.719, p=0.338, respectively). However, when OR (odds ratio) values were considered, it was thought that there were clinically significant differences. Positive staining was 4.308 times higher in adenomas (neoplastic group) than in polyps (nonneoplastic group) (OR=4.308), 4,308 times higher in the portion from the transverse colon to the anus than in the transverse colon (OR=4.308), and 2.333 times higher in women than in men (OR=2.333).
Discussion and Conclusion: The study findings suggest that there is no statistically significant relationship between presence of WT1 expression in polyps and sex, diagnosis, and sample-taking area, but that there is clinically significant differences when OR values are considered. Detection of benign and precancerous polyps with WT1 expression through routine immunohistochemical examination could contribute to better understanding WT1 immunotherapy and vaccine efficacy in individuals at high risk of developing colonic tumors.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mayıs 2018 |
Kabul Tarihi | 4 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 23 Sayı: 2 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.