Amaç: Çalışmamızın amacı torokotomi sonrası yoğun bakım
ünitesinde yatmakta olan hastalarda erken dönemde uygulanan fizyoterapinin
hemodinamik etkilerinin belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntemler: Torokotomi yapılan ve cerrahi yoğun
bakımda 24 saatlerini tamamlayan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastalara
solunum egzersizleri, insentif spirometre çalışması, destekli öksürme ve
mobilizasyon içerikli fizyoterapi programı, cerrahi yoğun bakım ünitesinde
uygulandı. Hastaların tedavi öncesinde, sonrasında ve 5 dakika
toparlanmalarının ardından sistolik (SKB) ve diastolik kan basınçları (DKB),
kalp hızı (KH) ve oksijen saturasyonları (SpO2) kaydedildi. Ağrı seviyeleri ise vizüel analog
skalası (VAS, 0-10) kullanılarak değerlendirildi.
Bulgular: Yirmiikisi (%30) kadın, 50 (%70)’si erkek, yaş ortalaması
59 olan 72 hasta çalışmaya alındı.
Tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırılmasında DKB’de yükselme (p=,006),
tedavi sonrası ve 5 dakika toparlanma karşılaştırılmasında KH’de düşme
(p=,008), tedavi öncesi ve 5 dakika toparlanma karşılaştırmasında ise KH’deki
düşme (p=,026) ve DKB’deki yükselme (p=,014) istatistiksel olarak anlamlıydı.
Meydana gelen hemodinamik değişimler fizyolojik limitler içindeydi.
Sonuç: Çalışmamızdan
elde edilen sonuçlara göre cerrahi yoğun bakım ünitesinde uygulanan erken dönem
fizyoterapi güvenlidir. Fizyolojik yanıtları gözlemlemek ve hasta güvenliğini
sağlamak amacıyla fizyoterapi sırasında hemodinamik parametreler sürekli
monitorize edilmelidir.
göğüs fizyoterapisi torokotomi hemodinamik cevap yoğun bakım ünitesi
Aim: To determine the haemodynamic effects of early physiotherapy
programme in intensive care unit after thoracotomy.
Materials and Methods: The patients who
underwent torocotomy and completed 24 hours in surgical intensive care unit were
included in the study. The physiotherapy program consisted of breathing
exercises, incentive spirometer tarining, assisted coughing and mobilization
were applied in surgical intensive care unit. The systolic (SBP) and diastolic
blood pressure (DBP), heart rate (HR) and oxygen saturation (SpO2)
were recorded before, during and after the treatment for 5 minutes. Pain level was assessed with
Visual Analogue Scale (VAS, 0–10).
Results: Seventy-two patients who
were 22 (30%) of female, 50 (70%) of male and
mean age was 72 (mean age 59) were included in the study. The increase
in DBP (p = .006) in the comparison of before and after treatment, the decrease
in HR in the comparasion of after treatment and 5-minutes recovery (p = .008), the decrease in HR (p = .026) and
increase in DBP (p = .014) in the comparasion of pre-treatment and 5-minute
recovery were statistically significant. The hemodynamic changes were within
the physiological limits.
Discussion and Conclusion: According to the results
of our study, early physiotherapy applied in surgical intensive care unit is
safe. Hemodynamic parameters should be monitored continuously during
physiotherapy to monitor physiological responses and ensure patient safety.
chest physiotherapy thoracotomy haemodynamic responses intensive care
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | ORJİNAL MAKALE |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Haziran 2019 |
Kabul Tarihi | 14 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 24 Sayı: 2 |
This Journal licensed under a CC BY-NC (Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0) International License.