Soğuk Savaşın başlamasıyla birlikte Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Sovyetler Birliği’nin başını çektiği iki kutuplu sistemde, devletler arasındaki en büyük meselelerden biri güvenlik konusuydu. Bu doğrultuda hem ABD hem de Sovyetler Birliği kendi güvenlik örgütlerini oluşturmuştu. 1949 yılında Sovyet tehdidine karşı kurulan Kuzey Atlantik Antlaşma Örgütü (NATO), üye ülkelerinin güvenliğini sağlamaktan sorumlu bir örgüt niteliğindeydi. Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra NATO, Sovyet tehdidinin ortadan kalkmasıyla birlikte varlık nedenini sorgulamaya başlamış ve kendine yeni misyonlar kazandırmayı amaçlamıştır. Bu süre zarfında hem bölgesel hem de küresel tehdit algılamalarında artış olduğunu hisseden Türkiye, NATO’dan ve ABD’den beklediği desteği alamamasından dolayı hava savunma sistemi ihtiyacını gidermek adına 2017 yılında Rusya ile S-400 füze savunma sistemleri konusunda anlaşmıştır. Sovyetlerin halefi olan Rusya ile NATO üyesi Türkiye’nin savunma sistemlerine dönük anlaşma sağlaması hem NATO bünyesinde hem de ABD tarafından olumsuz karşılanmıştır. Bu çalışma, Türkiye’nin Soğuk Savaş sırasındaki ve sonrasındaki değişen güvenlik algılamalarını konu alırken, S-400 anlaşmasından sonra Rusya, ABD ve NATO ile olan ilişkilerinde hangi alanlarda, ne gibi fırsatlar/tehditler/iş birlikleri doğurabileceğini sunmaya çalışacaktır. Ayrıca bu çalışmada, S-400 hava savunma sistemleri hususunda Türkiye’nin, ABD ve Rusya ile ikili ilişkilerinde nasıl bir denge politikası yürütmeye çalıştığı gösterilmeye çalışılacaktır. Denge politikalarını belirlerken Türkiye’nin ulusal güvenliğini nasıl ve nereye konumlandırdığı, yeni bir yol arayışı içerisinde olup olmadığı gibi konular da değerlendirilecektir.
In the bipolar system led by the USA and the Soviet Union with the beginning of the Cold War, one of the biggest issues between states was the security issue. In this direction, both the USA and the Soviet Union formed their own security organizations. Established in 1949 against the Soviet threat, NATO was an organization responsible for ensuring the security of its member countries. After the end of the Cold War, NATO started to question the reason for its existence with the disappearance of the Soviet threat and aimed to gain itself new missions. During this period, both regional and feel that the increase in global threat Turkey, with the inability to get the support that is expected from NATO and the United States because of the air defense system in order to obviate the need in 2017, the Russian S-400 has been agreed that missile defense systems. successor of the Soviet Union that are members of NATO and Russia to ensure turned agreement with Turkey's defense system within NATO have been met negatively by both the United States. In this study, Turkey's while subject to changing security perceptions in during and after the Cold War, after the S-400 deal, Russia which areas in their relations with the US and NATO What opportunities / threats / collaborations will try to provide might produce. Also in this study, in respect of S-400 air defense systems in Turkey, the US and how a balanced policy in bilateral relations with Russia will try to show that trying to run. Turkey's national security policy when determining how and where the equilibrium position will be evaluated on issues such as whether it is in search of a new way.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 3 Sayı: 1 |
ANADOLU STRATEJİ DERGİSİ / JOURNAL OF ANATOLIAN STRATEGY e-ISSN: 2687-5721