In the struggles initiated against the traditions of the Age of Ignorance,
in the first announcements and homage, women’s rights and the issue of girls
were among the first agenda items. Apart from the provisions in the Qur’an, the
status of women, which varied according to the political authority, continued to
strengthen with the Umayyads. The fact that the birth of Islam coincides with
the time when women were humiliated all over the world brought the issue of
women’s rights as one of the first problems that the Prophet Muhammad (pbuh)
tried to solve. The fact that he quickly conveys women’s issues in the Qur’an to
all segments of society through the many marriages he has made makes a special
sense. The caliphs, who followed his sunna, also arranged their new approaches
to women through precedents. While similar approaches that continued
in the Umayyad period were shaped according to the dynastic structure, they
caused women to be seen in the political arena as well. After many events that
developed in the person of Hz. Aisha (r. anha) and were directly related to her
period, Muslim women found more space in all areas of life. Although the mother
of the first Umayyad caliph Hz. Muawiya (r.a.) was a well–known figure,
it was not enough for her to be directly involved in their son’s politics, but the
women indirectly took her place in the Umayyad domestic policy. Many issues,
such as the attempt to establish a bond with the dynasty through ancestry and the brave women of the battle, are the issues that brought women to the fore in the
Umayyad period. The process of the status of women, which was shaped in the
early periods of Islam, with the Umayyads, kinship relations, the annexation of
ancestry, the status of the ummüveled, invasion, inter–tribal marriage contracts,
women in the battlefields and back services, and women as an actor in economic
life are the subjects of this article.
Cahiliye dönemi geleneklerine karşı başlatılan mücadelelerde, ilk tebliğ ve biatlarda kadın hakları ve kız çocukları meselesi birinci gündem maddeleri arasında yerini almıştı. Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan hükümlerden başka siyasî otoriteye göre değişkenlik gösteren kadının statüsü Emevîlerle birlikte güçlenerek devam etmiştir. İslâm dininin doğuşunun tüm dünyada kadının aşağılandığı bir zaman dilimine tevâfuk gelmesi kadın hakları meselesini Hz. Muhammed’in (s.a.v.) çözmeye çalıştığı ilk problemlerden biri yapmıştır. Yaptığı bir çok evlilikle Kur’ân-ı Kerîm’in kadınlarla ilgili meselelerini yine onlar vasıtasıyla toplumun her kesimine hızlıca ulaştırması hususi bir anlam ifade etmektedir. Onun sünnetini takip eden halifeler de kadına dair yeni yaklaşımları içtihad yoluyla bir düzene oturtmuşlardı. Emevîler döneminde de devam eden benzer yaklaşımlar hanedan yapısına göre şekillenirken kadının artık siyasî alanda görülmesine neden olmuştur. Hz. Âişe’nin (r. anhüm) şahsında gelişen ve dönemiyle doğrudan alakalı olan pek çok hadiseden sonra Müslüman kadın, hayatın her alanında kendine daha fazla yer bulmuştur. İlk Emevî halifesi Hz. Muâviye’nin (r.a.) annesinin çok tanınır bir sima olması oğlunun siyasetine doğrudan müdahil olması için yeterli olmasa da kadın dolaylı olarak Emevî iç politikasındaki yerini almıştı. Hanedanla nesep illiyeti vesilesiyle bir bağ kurulmaya çalışılması ve savaş meydanlarının cesur kadınları gibi pek çok konu Emevîler döneminde kadını ön plana çıkaran hususlar arasında yerini almıştır. Bu makale; İslâm’ın ilk dönemlerinde şekillenen kadının statüsünün Emevîlerle birlikte girdiği süreç, akraba ilişkileri, nesep ilhakı, ümmüveledin durumu, istîlâd, kabileler arası evlilik akidleri, savaş meydanlarında ve geri hizmetlerdeki kadınlar ve iktisadî hayatın bir aktörü olarak kadın mevzularını konu edinmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Mayıs 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 24 - . |