Marble has an important place in Ottoman period architecture. Divan poets brought the use of marble they observed around them into their poems. Classical poets used the words "hârâ" and "rûhâm" as well as the word "marble" to describe this stone. When we look at Divan poetry, we see that marble is used in many different areas such as pulpit, tomb, house, bath, palace, tombstone, inscription or pool. Divan poets compared poetry with its beauty and solidity, the skin and hands of the beloved with its whiteness, the heart of the beloved with its hardness, and the cruelty of the opponent with marble. The similarities and differences between marble and other precious stones attracted the attention of the Divan poets. Like diamonds or sapphires, marble is mined from mines, but it is not as valuable. In the poems, while a similarity is established between marble and water in terms of having a wave, the contrast in terms of hardness is emphasized. Another thing that marble is compared to is silk. The word Hârâ was used in poems in a way that corresponds to the meaning of both silk and marble. There are many different colors of marble in nature. Divan poets talked about black, blue and especially white marbles. The generosity of the person being praised is depicted in marble as a rain that grows flowers/grass. Although marble is remembered for its hardness, poets believe that the lover's curse can even pierce marble. Divan poets also used the word marble in expressions such as "Mermere nükte kazımak", "Mermere sikke kazımak" and "Zâd-ı sahtı mermerden almak".
Osmanlı dönemi mimarisinde mermer önemli bir yer tutmaktadır. Divan şairleri çevrelerinde gözlemledikleri mermer kullanımlarını şiirlerine taşımışlardır. Klasik şairler bu taşı tanımlamak için mermer kelimesinin yanında “hârâ” ve “rûhâm” kelimelerini de kullanmışlardır. Divan şiirine baktığımızda mermerin minber, türbe, ev, hamam, saray, mezar taşı, kitabe veya havuz gibi çok farklı alanlarda kullanıldığını görmekteyiz. Divan şairleri güzelliği ve sağlamlığı ile şiiri, beyazlığı ile sevgilinin tenini ve ellerini, sertliği ile sevgilinin kalbini, rakibin acımasızlığını mermere benzetmişlerdir. Mermer ile diğer değerli taşlar arasında benzerlik ve farklılıklar Divan şairinin dikkatini çekmiştir. Elmas veya safir gibi mermer de maden ocaklarından çıkarılır fakat onlar kadar değerli değildir. Şiirlerde mermer ile su arasında mevc (dalga) sahibi olmaları açısından benzerlik kurulurken sertlik açısından zıtlık vurgulanmıştır. Mermerin benzetildiği bir diğer mefhum ipektir. Hârâ kelimesi hem ipek hem de mermer anlamına uygun düşecek şekilde şiirlerde kullanılmıştır. Doğada mermerin birçok farklı rengi bulunmaktadır. Divan şairleri siyah, mavi ve özellikle beyaz renkli mermerlerden bahsetmişlerdir. Övülen kişinin cömertliği, mermerde çiçek/çimen bitiren bir yağmur olarak tasvir edilmiştir. Mermer her ne kadar sertliği ile anılsa da şairler âşığın bedduasının mermeri dahi delebileceğinini inanmaktadır. Divan şairleri mermer kelimesini “mermere sikke kazımak”, mermere nükte kazımak” ve “zâd-ı sahtı mermerden almak” gibi deyimler içerisinde de kullanmışlardır
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 28 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 26 - . |