In this study, the naats of Melayê Cizîrî, who is an important Sufi from the Kurdish Literature, and Mullah Mehmet Demirtaş, the first poet who wrote the first Divan (Collected Poems) in the Literature of the Zaza Kurds are compared. Naats are the poems that express the love for the Prophet Muhammad (PBUH), and almost all Sufis include them in their Divans. The poets have expressed their love for the Prophet in clear, effective and enchanting poems. Some of them have considered it as a duty of loyalty for themselves. They smartened their feelings with rhetoric arts and reflected their enthusiasm in their poems. Melayê Cizîrî and Mullah Mehmet Demirtaş have many poems about the Prophet. While Melayê Cizîrî wrote his poems with an impressive style, Mullah Mehmet wrote his poems in a modest and intimate style. The fact that Melayê Cizîrî had a strong education and knew Arabic, * Okt., Muş Alparslan Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Kürt Dili ve Edebiyatı Bölümü, mail: h.erdogmus@alparslan.edu.tr.Persian and Kurdish well is obvious in his poems. He suggested that Kurdish poems were more beautiful than those written in Persian thus breaking the negative perception about the Kurdish language. Mullah Mehmet lived four ages after Melayê Cizîrî, and although he did not receive a qualified education, he received a proper religious education in Madrasahs and reflected his feelings with enthusiasm
Bu çalışmada Kürt edebiyatının önemli isimlerinden biri olan mutasavvıf Melayê Cizîrî ile Zaza edebiyatının ilk divanını yazan Molla Mehmet Demirtaş’ta naatlar konusu karşılaştırılmaya çalışılmıştır. Peygamberimize duyulan sevgiyi dile getiren şiirler olan naatlar, hemen hemen bütün mutasavvıfların divanlarında yer alır. Şairler, peygamberimize karşı hissettiklerini, açık ve etkileyici şekilde dile getirmişlerdir. Bazıları, bu sevgiyi dile getirmeyi kendileri için bir vefa borcu saymıştır. Bunu söz sanatlarıyla da süsleyerek içlerindeki coşumu yansıtmaya çalışmışlardır. Melayê Cizîrî ile Molla Mehmet Demirtaş’ın peygamberle ilgili birçok dizesi mevcuttur. Melayê Cizîrî, etkili bir üslupla dizelerini kâğıda dökmüşken, Molla Mehmet daha mütevazı ve samimi bir üslupla dizelerini aktarmıştır. Melayê Cizîrî’nin aldığı güçlü eğitim; Arapça, Farsça ve Kürtçeyi çok iyi bilmesi kendini dizelerde belli etmektedir. O, Kürtçe yazılmış şiirlerin Farsça yazılmış şiirlerden daha güzel olduğunu söyleyerek Kürtçe üzerindeki olumsuz bir algıyı kırmayı başarmıştır. Melayê Cizîrî’den dört asır sonra yaşayan Molla Mehmet, nitelikli bir edebi eğitim almasa da medreselerde dini eğitimi iyi bir şekilde almış ve bunun verdiği şevkle dizelerini aktarmaya çalışmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Mart 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 2 Sayı: 1 |
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.