Aristotle, who laid the foundations of the thought system up to the present, followed a more systematic path in understanding of existence and knowledge compared to previous philosophers. Aristotle, like his predecessors, accepted the notion of “universal”, but was separated from them in terms of the epistemic value he attributed to this concept. From Aristotle's point of view, science and knowledge are directly linked to universal concepts, but the way to achieve universality is through the particular. The determination of the basic properties of particles and universals is achieved through abstraction and induction. Therefore, both concepts are indispensable for Aristotle`s epistemology and ontology. In our study, we will discuss Aristotle's induction and abstraction concepts in relation to the substance principle.
Günümüze kadarki düşünce sisteminin temellerini atan Aristoteles, varlık ve bilginin anlaşılması konusunda kendisinden önceki filozoflara nispetle daha sistemli bir yol izlemiştir. Aristoteles, önceki düşünürler gibi, tümel kavramını kabullenmiş, fakat bu kavrama yüklediği epistemik değer meselesinde onlardan ayrılmıştır. Aristoteles açısından bilim ve bilgi doğrudan tümel kavramlar ile bağlantılıdır, fakat tümeli elde etmenin yolu tikelden geçmektedir. Tikeller ve tümellerin temel özelliklerinin belirlenmesi ise soyutlama ve tümevarım sayesinde elde olunmaktadır. Bu nedenle de, her iki kavram Aristoteles epistemolojisi ve ontolojisi için vazgeçilmez öneme sahiptir. Biz de çalışmamızda, Aristoteles`in tümevarım ve soyutlama ilkelerini tözle ilişki bağlamında değerlendireceğiz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 26 Şubat 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 2 |
Anemon Muş Alparslan Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.