Öz
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren üzerinde hassasiyetle durulan ve
memleketin en büyük sağlık sorunlarından biri olan trahom, göz kapaklarının içini
döşeyen zarın üzerinde başlayan ve devam eden süreçte gözün körlüğüne bile sebep
olabilen bulaşıcı bir hastalıktır. Türkiye’de daha çok Güney ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi’nde görülmüştür. Öyle ki hastalığın yoğun olarak görüldüğü Adıyaman
“Körler Memleketi” olarak adlandırılmıştır. 1925 yılında trahoma karşı Malatya ve
Adıyaman’da başlatılan mücadele, zamanla söz konusu hastalığın tehdit ettiği diğer
yerleri içine alacak şekilde genişletilmiştir. Trahomlu hastaların iyileştirilmesi için
şehir ve kasabalarda hastane ve dispanser, köylerde ise köy tedavi evlerinin
açılmasına gayret edilmiştir. Diğer taraftan bulaşıcı olan bu hastalığın yayılmasını
engellemek amacıyla halkın bilinçlendirilmesine büyük önem verilmiştir. Anadolu
insanını sağlık açısından olduğu kadar sosyal açıdan da zor durumda bırakan
trahom hastalığına karşı uzun soluklu verilen mücadelede, yıllar içerisinde olumlu
netice alınmıştır.