Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan günümüze kadar olan süreçte Türk dış politikası (TDP), Batıyı ve Batıyla ittifakları esas alan bir karaktere sahip olmuştur. Ancak temel yöneliş Batı olmakla birlikte TDP’nın çok boyutlu bir görünüm sergilediği de görülmüştür. Zira 70’li yıllar, İslam dünyası ile ilişkilerin sıklaştığı, hükümet ortakları arasında yer alan Milli Selamet Partisi (MSP)’nin dış politika ağırlığını İslam dünyasına verdiği bir dönem olarak göze çarpmaktadır. Bu çalışmada, 14 Ekim 1973 tarihli milletvekili genel seçimleri sonrası ile 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi arasında kalan süreçte, İslam Konferansı Örgütü’ne yönelişin kapsamı ele alınacaktır. Bu yönelişin, yeni bir yön arayışı şeklinde mi, yoksa Batı eksenli dış politikaya karşı bir denge unsuru olarak mı yorumlanması gerektiği ortaya konacaktır. Ayrıca bu yönelişin “dış politikada özgürlük” anlamına gelip gelmediği, bu yakınlaşmada tarihsel derinliğin etkisi konuları üzerinde durulacaktır. Ekonominin, Batı ile sorunların yaşanmasının, Türkiye’nin güvenliğinin, böylesi bir dış politika çeşitliliğine katkı sağlayıp sağlamadığı, bu katkının tamamlayıcı nitelikte olup olmadığı sorularına yanıt aranacaktır.
Türk Dış Politikası İslam Konferansı Örgütü Milli Selamet Partisi Modernleşme çok yönlülük
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Kasım 2019 |
Gönderilme Tarihi | 20 Ağustos 2019 |
Kabul Tarihi | 27 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 65 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0