Uluslararası ölçekte I. Sanayi Devrimi, I. Dünya Savaşı ve Yeşil Devrim keten üretimini ve ticaretini ciddi oranda sekteye uğratmış ve pamuğu ön plana çıkarmıştır. 19. ve 20. Yüzyılları kapsayan bu süre zarfında bu çalışma özellikle 20. yy. başından günümüze kadar Türkiye’de ketenin toplumsal ve iktisadi tarihini ele almaktadır. İlk olarak, keten zirai ve biyolojik özellikleri sayesinde geleneksel üretim ilişkileri ve üretim tarzlarını geçmişten bugüne sürdürmektedir. Bu yüzden keten gelenekselliği ve durağanlığı sembolize etmektedir. Bu bağlamda keten Türkiye’de Tek Parti dönemi (1923-1950)’nin geleneksel tarım ürünlerinden biridir. Buna karşın, 1950’lerden sonra Yeşil Devrimin teşvik ettiği tarımsal girdiler ve 1980 sonrası neoliberal politikalar ile keten üretiminin azalış eğilimi gösterdiği görülmektedir. Ancak, Son yıllarda ketene artan ilgi ise daha çok keten dokumalarının coğrafi işaretleri yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bu durum aslında keten üretimine artan bir ilgiden ziyade tüketim ekonomisi kapsamında keten bezine olan talepten kaynaklanmaktadır. Ayrıca, bu durum bir ölçüde hem küreselleşmenin yerelleşme boyutunu ön plana çıkartarak hem de modern Türkiye’de kırsal kesime ve organik tarıma yönelik ilginin arttığı son yıllarda geleneksel olanın yeniden hatırlanması yoluyla gerçekleşmiştir. Tüm bunlara ek olarak, bu çalışma keten ekim alanlarının Türkiye’deki dağılışları ve bunların yıllara göre değişimlerinin nedenlerini de açıklamaktadır. Bu bağlamda ketenin diğer ürünlerle olan ekonomik rekabeti, sosyo-ekonomik koşullar, fiyatlar ve piyasalar üzerinde durulmaktadır.
On an international scale, the First Industrial Revolution, the First World War, and the Green Revolution seriously crippled the production and the trade of linen and brought cotton into the forefront. In the meantime, involving the 19th and the 20th centuries, this study especially deals with the social and economic history of linen in Turkey since the beginning of the 20. century. First, thanks to its biological and agricultural characteristics, linen maintains traditional production relations and modes of production from past to present. Thus, it symbolizes traditionalism and stability. In this context, linen is one of the traditional crops of the One-Party period of Turkey (1923-1950). On the other hand, it seems that the production of linen showed a falling tendency with the Green Revolution that promoted agricultural inputs in post -1950s and the neoliberal policies in post-1980s. However, the increasing interest in linen has been realized by means of the geographical sings of linen weaves in recent years. This situation results from the demand for the canvas within the scope of consumption economy rather than an increasing interest in the production of linen. This situation is realized by both bringing the localization dimension of the globalization to the fore to some extent and by re-remembering the traditionalism in recent years when there has been an interest in rural area and organic farming. In addition to all, this study explains the distribution of linen cultivation areas and the changes of these by years in Turkey. In this sense, the economic competition of linen with other crops, socio-economic conditions, prices, and markets are discussed in the paper.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 10 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 8 Kasım 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 69 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0