Anayasa hukuk profesörü ve eski Dışişleri bakanı olan Mümtaz Soysal, Türk siyasal düşüncesinin en üretken isimlerinden ve yakın tarihin en önemli tanıklarından biri olmuştur. 27 Mayıs 1960 tarihinde gerçekleşen darbe sonra yeni anayasanın hazırlanması için kurulan Temsilciler Meclisi’ndeki “Anayasa Komisyonu’na” CHP temsilcisi olarak katılarak 1961 Anayasası’nın hazırlanmasında önemli bir rol oynamıştır. Bunun yanı sıra Türk anayasa siste-mini açıklamaya dönük temel metinlerin de imza sahibi olmuştur. Akademisyen yönünün yanı sıra başta Yön dergisi olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde kaleme aldığı metinler onu bir aydın olarak da öne çıkarmıştır. Gerçek anla-mıyla demokrasinin var olabilmesi için üretime dayalı, kamucu ve emekten yana planlı kalkınma savunusunu 1960’lı yıllarda kaleme aldığı yazıların merkezine yerleştirmiştir. Söz konusu iktisadi yaklaşımı Kemalizm’in bir gereği olarak kabul etmiştir. 1970’lı yıllardan 1980’lı yıllara uzanan tarihsel kesit içinde ise rejimin geleceğini temel tartışma konusu olarak öne çıkarmıştır. Demokrasi sorunu üzerine düşünmüştür. Türkiye’deki siyasal sistemin daha demok-ratik bir zeminde ilerleyebilmesi için siyasal partilerin daha sorumlu bir tavır takınmaları gerektiğini vurgulamıştır.
Mümtaz Soysal, a constitutional law professor and former Foreign Minister, has been one of the most productive figures in Turkish political thought and one of the most important witnesses of recent history. He participated in the “Constitutional Commission” in the House of Representatives, which was established to draft the new constitution after the military coup made on May 27, 1960, as a representative of the CHP, and played an important role in the drafting of the Constitution of 1961. In addition, he also prepared basic texts aimed at explaining the Turkish constitutional system. In addition to his academic identity, his articles published in various newspapers and magazines, especially Yön magazine, also made him stand out as an intellectual. He placed his argument for planned development, based on production, the public sector, and labor in order for democracy to exist in the literal sense, at the center of his articles written in the 1960s. He considered this economic approach to be a necessity of Kemalism. In the historical section extending from the 1970s to the 1980s, he brought the future of the regime forward as the main topic of discussion. He has also thought about the problem of democracy and emphasized that in order for the political system in Turkey to move forward on a more democratic basis, political parties should take a more responsible attitude.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2022 |
Gönderilme Tarihi | 1 Haziran 2022 |
Kabul Tarihi | 21 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 71 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0