Osmanlı Tarihçisi Efdaleddin Tekiner, Mülkiye Mecmuası’nda yayımlanan ve on makaleden oluşan Osmanlı’da İhtilaller yazı dizisi, Küçük Osmanlı Tarihi kitabı ve Halil-i Ahmer adlı eserlerinde “Osmanlı ihtilalleri” söylemiyle yeniçeri isyanlarını yazmıştır. Bu araştırmada Efdaleddin Bey’in adı geçen eserlerde ihtilal kavramına yüklediği anlam üzerinden yönetim, devlet ve askeri isyan algısı ele alınmıştır.
Bu makale, üzerine çok fazla çalışılmış ihtilal ve isyan kavramlarını etraflıca değerlendirip, ayrımlarını ve siyasi teorideki içeriklerini ele almaz, Efdaleddin Bey’deki ihtilal algısı ve belirlediği kapsamıyla sınırlı kalır. Nitekim Efdaleddin Bey, yeniçeri isyanlarını içerik açısından düzeni bozmaya yönelik hareketler; onları etkisiz hale getirmek amacıyla gerçekleştirilen müdahaleleri ise devletin selameti düşünülerek alınan tedbirler olarak tanımlar.
Efdaleddin Bey, sıklıkla merkezdeki güç çatışmalarında taraf olan, bazı zamanlar sefere çıkmak veya talim yapmak istemeyen, çoğunlukla da askeri düzendeki yeniliklere karşı çıkan yeniçerilerin isyanlarını hem devlet aklından kopuk hem de kamu hukukunun dışında değerlendirir. Efdaleddin Bey’e göre padişahlar, devletin selameti adına siyaseten katl yaptıkları gibi, zaruret durumunda kimi zaman doğru vakti bekleyerek; kimi zamansa hızlı bir şekilde isyan edenleri cezalandırır. İsyanların devlet bürokrasisi içindeki, saray yönetimi mücadelesindeki grupların çatışmasına taraf olarak yapıldığı durumlarda isyancı yeniçeriler declasse (sınıfsızlaşmış) değil, bilakis askeri gücünü idari kuvvete dönüştüren bir topluluktur. Dolayısıyla yeniçeri isyanları düzeni bozmaya yönelik ihtilal hareketleridir.
Ottoman historian Efdaleddin Tekiner wrote about the Janissary rebellions with the discourse of “Ottoman revolutions” in his works titled “Revolutions in the Ottoman Empire”, which were published in Mülkiye Magazine and consisted of ten articles, the book “Küçük Osmanlı Tarihi” and Halil-i Ahmer. In this research, the perception of administration, state and military rebellion was discussed through the meaning that Efdaleddin Bey attributed to this concept of revolution in the works mentioned.
This article does not evaluate the concepts of revolution and rebellion, which have been studied extensively, and does not address their distinctions and their contents in political theory, and remains limited to Efdaleddin Bey’s perception of revolution and the scope he determined. In fact, Efdaleddin Bey defines the Janissary rebellions as actions aimed at disrupting order in terms of content; and the interventions carried out to neutralize them as measures taken with the state’s well-being in mind.
Efdaleddin Bey evaluates the rebellions of the Janissaries, who often took sides in power conflicts at the center, sometimes did not want to go on expeditions or do training, and mostly opposed innovations in the military order, as both disconnected from state reason and outside of public law. According to Efdaleddin Bey, just as the sultans committed political massacres for the sake of the state's safety, in cases of necessity, they sometimes waited for the right time and sometimes quickly punished those who rebelled. In cases where rebellions took place as a party to the conflict of groups within the state bureaucracy and in the struggle for palace administration, the rebel Janissaries were not declasse (classless), but on the contrary, they were a community that transformed its military power into administrative power. Therefore, Janissary rebellions were revolutionary movements aimed at disrupting order.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Kasım 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 18 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 75 |
Journal of Atatürk Yolu is licensed under CC BY-NC-ND 4.0