This article aims to demonstrate the behavioral patterns and cultural-ecological grounds on which tolerated theft raised as a legitimate practice within the context of resource distribution. Consideration of the main findings of recent studies in the field in combination with the predictions of the dialectic materialism allows us to suggest that both tolerated theft and archaic forms of “public good” status were emerged under the similar material conditions. Based on the law of diminishing marginal utility, it is argued that theft is tolerated when it is concerned with the optimality of food sharing in small-scale groups. We then suggest that this is true especially for the groups of which their survival is highly dependent on a single resource. Among hunter-gatherers, meat of big games representing staple resource of subsistence is valued in a way that it is shared “equally” among group members including those who did not participate in its acquisition. It can therefore be assumed that existing level of the productive forces entails some behavioral pattern like tolerated theft that make acquirers unable to control the distribution of certain food items. Such food items are then treated as “partial public goods” for the group. Examination of the tolerated theft practice in hunter-gatherers also shows us the followings: These small-sized and less complex communities lacking centralized political organisations have a good knowledge of distribution of the staples without falling into conflict. Their subsistence system principally operates to serve “sharing” rather than storage. Thus, they have survived for thousands of years within an equilibrium mix of hunters and scroungers produced by the evolutionary process
Bu çalışma, hoşgörülen hırsızlığın kaynak dağılımı bağlamında meşru bir pratik olarak üzerinde yükseldiği kültürel-ekolojik temelleri ve davranış örüntülerini göstermeyi amaçlamaktadır. Bu alandaki son çalışmalarda yer alan başlıca bulguların diyalektik materyalizmin öngörüleriyle birleştirilerek değerlendirilmesi, hem hoşgörülen hırsızlığın hem de “kamu malı” statüsünün arkaik formlarının benzer maddi koşullar altında ortaya çıktığını ileri sürmemizi olanaklı kılmaktadır. Azalan marjinal fayda yasasına dayanılarak, hırsızlığın küçük ölçekli gruplardaki gıda paylaşımının uygunluk düzeyi ile ilgili olduğu durumlarda hoşgörüldüğü ileri sürülmüştür. Öyleyse bu durumun özellikle bekaları büyük ölçüde tek bir kaynağa bağımlı gruplar için geçerli olduğunu düşünebiliriz. Avcı-toplayıcılarda temel geçim kaynağını temsil eden büyük av hayvanlarının etine, tedarike katılmayanlar dahil grup üyeleri arasında “eşit” olarak paylaşılacak şekilde değer atfedilir. Dolayısıyla üretici güçlerin bulunduğu aşamanın, tedarikçileri belirli gıdaların dağıtımını kontrol etmekten alıkoyan, hoşgörülen hırsızlık gibi bir dizi davranış örüntüsünü koşullandırdığı varsayılabilir. Öyleyse bu gibi gıda maddeleri grup için “kısmi kamu malı” muamelesi görecektir. Avcı-toplayıcılardaki hoşgörülen hırsızlık pratiğinin incelenmesi bize şunları da göstermiştir: Merkezileşmiş bir siyasal örgütlenmesi bulunmayan bu küçük ve karmaşıklık derecesi düşük topluluklar, temel kaynakların çatışmasız olarak dağıtımı konusunda iyi bir bilgiye sahiptirler. Geçim sistemleri ilkesel olarak depolamadan çok paylaşıma hizmet eder şekilde çalışır. Bu sayede evrimsel sürecin ürettiği avcı-hırsız dengesi içerisinde binlerce yıldan beri ayakta kalmayı başarabilmişlerdir
Hoşgörülen hırsızlık kamu malı gıda paylaşımı avcı-toplayıcı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Antropoloji |
Diğer ID | JA56JV82TG |
Bölüm | Değerlendirme (Derleme) Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2016 |
Gönderilme Tarihi | 25 Kasım 2015 |
Kabul Tarihi | 25 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 |
Antropoloji’de yayımlanan makaleler ve diğer yazıların tümünün yayın hakkı Creative Commons Atıf-Gayri Ticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) altında lisanslanmıştır. Yani yayımlanan makale ve diğer muhtelif yazılar, başka yayınlarda ancak uygun referans gösterilerek, lisansa bağlantı sağlanarak, değişiklik yapıldıysa belirtilerek ve ticarî amaç gütmeyerek kullanılabilirler. Kısaca yazar(lar) veya okuyucu(lar) herhangi bir maddî çıkar gözetmeksizin, Antropoloji’deki yayınları basılı ve/veya elektronik olarak çoğaltmakta ve/veya yaymakta özgürdürler. Bu durum yine de lisans sahibi olarak Antropoloji’nin sizi ve çalışmanızı onaylayacağı anlamına gelmek zorunda değildir.
Budapeşte Açık Erişim Girişimi