Babil’de çivi yazılı kayıt geleneği, Babil’in Persler tarafından ele geçirilmesinin ardından, neredeyse Hellenistik dönem sonlarına kadar saray ve tapınak yazmanlarınca devam ettirilmiştir. Babil egemenlerinin siyasî, askerî ve sosyal içerikli icraatlarının kronolojik açıdan kayıt altına alınması, özellikle Makedon Kral Büyük İskender’in (III. Aleksandros) seferi sonrasında (MÖ 331), Babil’de oldukça farklı bir egemenin deneyimlendiği sürecin aydınlatılmasını sağlamıştır. Bu kayıtlar, ayrıca, İskender ve onun ardından imparatorluğunu paylaşan Hellenistik Kralların, Babil gibi kadim bir kent ve kültüre yönelik izledikleri politik tavrın netleştirilmesinde etkin olmuştur. İskender Babil kentinin hem askerî açıdan elverişliliği hem de sosyo-kültürel açıdan köklü bir kralî merkez olması nedeniyle ele geçirilmesinde ısrarcı olmuştur. İskender’in imparatorluğuna kattığı Babil’de ölümünün ardından bu kadim kentin idaresi, komutanı Seleukos Nikator ve onun ardılları tarafından Partlar’ın hâkimiyetine kadar sürdürülmüştür. Seleukos Nikator, Babil valiliği/satraplığı sürecinde yakından tanıma fırsatı yakaladığı temel Babil geleneklerine uyum sağlamaya özen göstermiştir. Kral, Selekos Krallığı’nı kurduğu ve Babil’i krallığının bir parçası haline getirdiğinde, ardından gelen Seleukos Kralları’nın, özellikle Babil’in köklü inanç geleneklerine gereken hassasiyeti göstermeleri adına önderlik etmiştir. Seleukos Kralları’nın Babil’deki inanç sistemine yönelik icraatlarının incelendiği bu çalışmada Erken Hellenistik döneme ilişkin Babil kronikleri temel kaynak olarak belirlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim, Arkeoloji |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 15 Sayı: 1 |