Psiko-kültürel bir kavram olarak rüyalar, fal metinlerinden dualara; mitolojik metinlerden masallara birçok çivi yazılı belge içersinde kendisine yer bulmuş; Hitit yaşamında tanrılardan haber almak ve tanrılarla iletişim halinde bulunmak amacıyla sıklıkla kullanılmışlardır. Rüyaların, Hitit dünyasında böylesi bir karşılığının olması, III. Hattušili örneğinde olduğu gibi “iktidar-meşruiyet ilişkisi” çerçevesinde bir araç olarak kullanılmasına zemin hazırlamıştır. Kralın kendisine ait otobiyografik içerikli metinde (CTH 81) aktarılan beş rüya anlatısı, hayat hikâyesinin bütünlüğü içinde, ihtiyaç duyduğu kutsal desteğin beyanları gibidir. Söz konusu olan metinde Hattušili, yeğeni Urhi Tešup’u (III. Muršili) devirerek gasp ettiği iktidarının haklılığını savunabilmek için tüm eylemlerinin sorumluluğunu koruyucu tanrıçası Ištar’a havale etmiş görünmektedir. Üstelik bu durumu tanrıça, bizzat, kralın ve yakınlarının rüyalarına girerek itiraf edecek, kısacası tüm sorumluluğu üstlenecektir. Eskiçağ dünyası söz konusu olduğunda işin içine bir tanrının girmesi, şaibeli bir iktidarın, “varlığı ve gerekliliği” konusundaki iddiasının inandırıcılığının garantiye alınması anlamına gelmektedir. Bu da rüyaların otobiyografik metin içine bilinçli bir şekilde yerleştirildiği yani bir meşruiyet aracı olarak kullanıldığı izlenimini vermektedir.
Bu çalışma, “iktidar”, “meşruiyet” ve “rüya” arasındaki ilişkiyi, Hitit İmparatorluğunun etkili krallarından III. Hattušili örneği üzerinden ele alarak incelemek amacıyla kaleme alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Haziran 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 27 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 17 Sayı: 1 |