Tanrı’nın sonsuz
bilgisinin insan iradesini önceden belirleyip belirlemediği dolayısıyla insan
eylemlerinin özgürlüğü meselesi, tarih boyunca hem filozoflar hem de teologlar
tarafından tartışılan bir sorun olmuştur. Bu sorun, her
şeyi önceden bilmek anlamına gelen Tanrı’nın
ön bilgisi ve insanın özgür iradesi
olmak üzere iki öncülden meydana gelmektedir. Buna göre Tanrı’nın ön bilgisi,
evrendeki her şeyi içine alan ve önceden belirleyen bir yapıya sahiptir. Bu sebeple
Tanrı’nın, insanın gelecekte ne yapacağını da önceden belirlemiş olduğu sonucu
ortaya çıkmaktadır. Bunun neticesinde Tanrı’nın ön bilgisi karşısında özgür
iradeye sahip olmadığımız anlamına gelen Fatalizm kavramı doğmaktadır. Ancak Tanrı,
kutsal metinlerde insanın eylemlerinde özgür olduğunu ve onu yaptıklarından
sorumlu tutacağını bildirmektedir. Bu anlamda birbiriyle çelişkili görünen Tanrı’nın
ön bilgisi ve insanın özgür iradesi, zaman zaman bir paradoks olarak
tanımlanmış ve düşünürleri ciddi manada meşgul etmiştir. Bu sebeple düşünürler,
problem karşısında çeşitli çözüm önerileri geliştirmek zorunda kalmışlardır.
Filozof ve teologların üzerinde çokça uğraştığı bu sorun, sadece İslam
düşüncesinde kelamcılar tarafından tartışılmamış, aynı zamanda Ortaçağ
Hristiyan düşüncesinde de tartışılmaya değer bir konu olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Tanıtımı ve Araştırma Notları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 2 |
Artuklu Akademi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.