Servet-i Fünûn döneminin önde gelen
isimlerinden biri olan Mehmet Rauf, Halit Ziya Uşaklıgil tarafından Hizmet’te yayınlanan “Düşmüş” adlı
hikâyesiyle Türk edebiyatında yerini alır. Mehmet Rauf’un ilk eseri olan ve
uzun hikâye olarak nitelendirilebilecek olan Garam-ı Şebab, 1896 yılında tefrika edilir. İkdam gazetesinde tefrika edilen bu eser, müstakil bir kitap
hâlinde değil; Servet-i Fünûn’da
tefrika edilen Serap adlı roman
denemesi ile 1909’da bir arada yayınlanır. Bir
Zambağın Hikâyesi, Bir Aşkın Tarihi
ve Menekşe yazarın uzun
hikâyelerindendir. Mehmet Rauf, roman türünde kitap hâline getirilmiş dokuz
eser kaleme almıştır. Bu eserler Ferda-yı
Garam (1897), Eylül (1901), Genç Kız Kalbi (1914), Karanfil ve Yasemin (1924), Böğürtlen (1926), Son Yıldız (1927), Define
(1927), Kan Damlası (1928) ve Halâs (1929) şeklindedir. Cumhuriyet’te 22 Temmuz 1926‒27 Nisan
1927 tarihleri arasında 155 tefrika olarak yayınlanan Harabeler ve İkdam’da 30
Kanunısani‒4 Mart 1928 tarihlerinde yayınlanan Kâbus adlı eserleri kitap hâline getirilmemiştir. Mehmet Rauf’un eserlerinde ele aldığı
konulara bakıldığında aşk temasının ön planda yer aldığı görülür. Aşkı merkez
alan romanlarında özellikle kadın-erkek ilişkileri, cinsiyetler arasında
görülen fikir ve duygu farklılıkları, evlilik kurumuna dair düşünceler
ayrıntılı olarak işlenir. Bu çalışmada Mehmet Rauf’un kitap hâlinde yayınlanmış
dokuz romanında, kadın-erkek ilişkilerinin içeriği ve evlilik düşüncesinin
roman kişileri üzerinden nasıl ele alındığı değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 6 |