İşyerinde mobbing yani
psikolojik yıldırma davranışları modern dünyada çok sık rastlanan bir
çalışanlararası rekabet göstergesi ve yönetim modelidir. Mobbing hem
deontolojik açıdan etik olmayışı hem de pratikte kötü sonuçlara yol açması
bakımından önlenmesi gereken toksik bir süreçtir. Mobbing evrimsel açıdan
diğerlerini domine etmek, onlara baskı uygulamak, onlara üstünlük kurmak ve bu
şekilde diğerlerini yönetmek için geliştirilmiş stratejik davranışlar içerir.
Bu davranışların kökünde güçlü olma, başarılı olma, güvenlikte olma,
dominasyon, üstünlük kurma, gelenek ve uyum gibi değerler (Bilsky ve Schwartz,
1994) vardır ve bunlar değişmediği sürece davranışta kalıcı bir değişiklik
olmayacaktır (Vaske ve Donneley, 1999). Bu değerlerin egosantrik bir ideolojiyle
bağlantılı olduğu düşünülmektedir. Bu ideolojinin genel-biyofilik yani tüm
yaşayanları kapsayıcı bir eşitlik ve yaşayana-doğaya karşı sevgi anlayışıyla
değiştirilmesi için Bilişsel Davranışçı Terapi ve İnsan Uğraş Modeli (MOHO,
Kielhofner, 1992) kullanılabilir. İnsanlara mobbing davranışlarının aslında
artık adaptif olmayan evrimsel davranış kalıntıları olduğunu ve mobbinge dahil
iki taraf için de aşırı stres yaratarak işyerini çekilmez kıldığını gösteren ve
mobbing davranışlarının sağlık açısından zararları anlatan bir psikoeğitimin
faydalı olacağı düşünülmektedir. Mobbing yapanların mobbinge vasıta olan temel
inançları değiştirilmeli, mobbinge ayırdıkları zamanlarını kendileri için
anlamlı ve önemli uğraşlarla doldurmaları sağlanmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 7 |