Kentler yaş, cinsiyet, köken, eğitim, gelir,
engellilik durumu gibi farklı nitelikteki bireylerin bir arada yaşamını
sürdürdüğü mekânlardır. Kent planlama; fiziki, ekonomik ve sosyal anlamda
düzenlemenin devamlılığını esas kılmaktadır. Kent planlama hizmetleri adil ve
eşit erişilebilirlik olmalıdır. Özellikle dezavantajlı kesimin hizmetlerden
faydalanma durumu dikkat çekicidir. Avrupa Kentsel Şartı ve Kentli Hakları
Deklarasyonu gibi hukuki metinlerde yer alan erişilebilirlik olgusu yerini
giderek eşit erişilebilirliğe ve “Engelsiz Kent Yaklaşımı’na” bırakmıştır. Bu
çalışmada; kent yönetimlerinin sunması gereken hizmetlerden yola çıkarak engelsiz
kent yaklaşımı ele alınmaktadır. Daha yaşanabilir kentsel mekânların
oluşmasında; dezavantajlı kesimin yaşam kalitesinin değerlendirilmesi toplumsal
adalet anlayışı açısından önemlidir. Engelsiz kent yaklaşımında kent halkının
bütünselliği ön plandadır. Konuyla ilgili başarılı örneklerin gözden
geçirilmesi ve yeni düzenlemelerin teşvik edilmesi olumlu olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 6 Sayı: 8 |