Kamu otoritesinin kimi durumlarda yetersiz kaldığı sağlık, eğitim, çevre gibi konularda önemli işlevler üstlenen sivil toplum kuruluşları, yönetişim anlayışının üç sacayağından birini oluşturmuş; kent konseyinin de temel aktörleri olmuşlardır. Sivil toplum kuruluşları ayrıca özerklik ve gönüllülük açısından devlet ve özel sektörden farklı olarak katılımcı bir yapı oluşturmaktadır. Kent konseyinin, yerel aktörlerle bir araya gelerek ortak akıl oluşturması, kentin sorunlarına çözüm bulması ve böylece yerel yönetişimin uygulama alanlarından biri olması beklenmektedir. Bu çalışmada amaç, sivil toplum kuruluşlarının kent konseyinde aldığı rolü ve kent konseyi ile ilişkilerini yönetişim ilkeleri temelinde derinlemesine keşfetmektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmada, nitel araştırma desenlerinden olan durum çalışması, veri toplama aracı olarak da görüşme yönteminden yararlanılmıştır. Çalışmada örnek olarak, Antalya Kent Konseyi seçilmiş; 11 kent konseyi temsilcisi, 3 siyasi parti temsilci ve 3 sendika temsilcisi ile yarı yapılandırılmış mülakat gerçekleştirilmiştir. Temsilciler ile yapılan mülakatlardan elde edilen verilere göre, temsilciler açısından Antalya Kent Konseyi’nin katılımcı bir yapıya sahip olduğu, hiyerarşik yapıları barındırmadığı gibi olumlu sonuçların yanı sıra sivil toplum kuruluşlarının kent konseyine etkin bir şekilde katılmadığı yönünde görüşler de ortaya çıkmıştır.
Kent Konseyi Sivil Toplum Kuruluşları Yerel Yönetişim Yönetime Katılma
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kamu Yönetimi |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 4 |