Paralelizm, Spinoza felsefesinde, Tanrı’nın varlığında düşünme ve yer kaplama sıfatının, insanda da zihin ve beden tavrının karşılıklı ilişki içerisinde nasıl bir arada olduğunu açıklayan bir kavramdır. Kavram Tanrı’nın varlığının özüne dayanarak açıklanır. Bunun nedeniyse varlığın özünün yasası olan zorunlu ve belirleyen nedenselliktir. Yasa, Tanrı’nın özünde sıfatların paralel olduğu kabulünün bilgi felsefesinde de geçerli olmasına neden olur. Spinoza buna dayanarak paralelizmden dolayı zihnin bilmeye bedenin etkilenimiyle başlamasının zorunlu olduğunu söyler. Paralelizm, zihin beden ilişkisi üzerinden, bilgide önemli bir konu olan idea ile cisim arasındaki ilişkinin biçimini de belirler. Aralarındaki ilişkide idea, cismin temsili olarak kabul edilir. Bilgi, ideanın bilgisi olduğu zaman doğru olan tam ve birebir bilgidir. Ancak, insan zihni bedeniyle paralel olarak bilmeye belirlendiği için sadece cismin ideasını değil imgesini de bilebilir. İdea cismin gerçekliği imge ise hayalidir. Spinoza’ya göre doğru bilgi için zihnin gerçek ve hayal olanı ayırmayı bilmesi gerekir. Zihnin beden ile paralel olarak bilme zorunluluğu, doğru bilgiye ulaşmayı güçleştirir. Spinoza’ya göre, bedeniyle paralel ilişki içerisindeki zihnin hangi düşünme yönteminin doğru hangisinin yanlış olduğunu bilmesi gerekir. Bu yazının amacı, Spinoza felsefesinde insan zihninin paraleli olan bedenle bilme zorunluluğunun ortaya çıkardığı güçlüğün, bilme yönteminin ne olduğunun belirlenmesiyle nasıl aşılabileceğini açıklamaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 4 |