Alâeddin Muhammed (1200-1220) döneminde altın çağını yaşayan Harezmşahlar Devleti, sultanın korkaklığı ve almış olduğu yanlış kararları yüzünden doğudan gelen Moğollar karşısında herhangi bir varlık gösteremediler. Bu yüzden Harezmşahlar Devleti, tarihte eşine az rastlanır biçimde kısa bir süre içerisinde yıkılma sürecine girdi. 1220’de Alâeddin Muhammed’in ölümünün ardından oğlu Celâleddin Harezmşah, enkaz devraldığı devleti yeniden canlandırmak için büyük çaba sarf etti. Öncelikle baş düşmanı olan Moğollara karşı büyük hezimetler yaşamasına rağmen mücadeleden vazgeçmeyip onlara karşı önemli zaferler elde etti. Celâleddin Harezmşah bu mücadeleci ruhu ve cesareti sayesinde sadece Moğolların değil aynı zamanda Gürcü ve Hintlilerin de korkulu rüyası haline geldi. Onun elde ettiği başarılar İslâm dünyasında yankı bulduğundan Müslümanlar onu kurtarıcı olarak görmeye başladılar. Ardından Azerbaycan topraklarına gelerek başkenti Tebriz olan yeni devletin temellerini atıp sınırlarını genişletmek için harekete geçti. Makalemizde Celâleddin önce diplomatik ilişkiler kurarak ele geçirmek istediği Gürcistan üzerine düzenlediği seferleri dönemin kaynakları ışığında değerlendirmeyi amaçlamaktayız. Celaleddin Harezmşah Gürcü topraklarına düzenlediği seferler esnasında gösterdiği cesaret ve kahramanlıkla Gürcistan topraklarında Türk hâkimiyetini sağlamayı başardı. Celaleddin Harezmşah, elde ettiği bu zaferler sayesinde gayrimüslimlerin baskısından bunalan Müslümanların derin bir nefes almasını sağladığı gibi Anadolu toprak üzerindeki emellerini gerçekleştirmek için önündeki önemli bir engeli de kaldırmış oldu.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 4 |