Amaç: Endotel hücrelerinin CD34 ve
vonWillebrand Faktör (Faktör VIII) gibi özel
işaretleyiciler ile immunohistokimyasal
yöntemle boyanarak mikro damar sayılması,
tümör anjiyogenezini belirlemede kullanılan
bir yöntemdir. Bu çalışmada, jinekolojik
kanserler içinde 3. sıklıkla görülen ve en
öldürücü olan epitelyal over tümörlerinin,
normal over dokusu ile anjiyogenez açısından
karşılaştırmalı olarak değerlendirilmesi
amaçlanmıştır.
Materyal-Metod: Çalışmada SSK Ege
Doğumevi ve Kadın Hastalıkları Eğitim
Hastanesinde opere edilen ve patoloji
laboratuvarında tanı konulan toplam 60 vaka
değerlendirildi. Olgulardan folliküler ve luteal
evredeki normal over dokuları kontrol grubu;
borderline-seröz, borderline-müsinöz, seröz
adenokarsinoma ve müsinöz adenokarsinoma
tanılı olgular ise çalışma grubu olarak
belirlendi (n=10). Hastalardan elde edilen
biopsiler formalin ile tespit edilerek rutin
parafin takip protokolü uygulandı. Kesitler
histolojik değerlendirme için hematoksileneosin
ile, anjiyogenezi belirlemek için endotel
işaretleyiciler CD34 ve vonWillebrand Faktör
primer antikorları ile indirek
immunoperoksidaz tekniği kullanılarak
değerlendirildi. Damar yüzey dansiteleri
ölçümü için, çalışma ve kontrol gruplarında
mikro damar sayımları intersept gridi
kullanılarak yapıldı. Elde edilen veriler
istatistiksel olarak ANOVA testi ile
değerlendirildi.
Bulgular: Folliküler ve luteal evrede
alınan normal over dokularında damar yüzey
dansite ölçümleri arasında istatistiksel olarak
farklılık gözlenmedi. Borderline ve
adenokarsinom olgularında istatistiksel olarak
kontrol grubuna göre artış saptandı. Buna
ilaveten, damar yüzey dansitesinin müsinöz
kanserlerde en fazla olduğu görüldü.
Sonuç: Anjiyogenez, normal siklusda
over ile endometriumda gözlenen follikülerluteal
evre değişikliklerinde ve kadın üreme
sistemi hastalıklarının birçoğunda
etiyopatogenezde ön plandadır. Bu çalışmada
da malign over tümörlerinde damar yüzey
dansitesinin istatistiksel olarak arttığı ve bu
artışın müsinöz over karsinomlarında daha
belirgin olduğu görülmüştür. Anjiyogenezin
yoğun olduğu olgularda tedaviye antianjiyogenik
kemoterapinin eklenmesinin
yararlı olabileceği düşünülmüştür.
Purpose: The staining of endothelial cells with specific markers such as CD34 and Factor VIII-Related Factor (vonWillebrand Factor) is a method used to detect angiogenesis of tumour. In this study, we aimed to evaluate the 3rd common type of gynecological cancer and fatal epithelial ovarian tumours, by using immunohistochemistry to investigate vascular surface density. Materials and methods: In this study, sixty patients who were operated at the SSK Aegean Maternity Hospital were evaluated. Ovarian specimens from women in follicular or luteal phases without ovarian pathology were investigated as a control group; specimens with borderline serous, borderline musinous, musinous adenocarsinoma, who had gone undergone laporoscopy were investigated as the study group (n= 10). Ovarian tissues were fixed in formaline and embedded in paraffin. Histological sections were immunostained with CD34 and vonWillebrand factor primary antibodies using indirect immunoperoxidase technique. Vascular surface densities in both study and control groups were evaluated with using intercept grid. Data were evaluated statistically with using ANOVA test. Results: The mean vascular surface density was not statistically different between the ovarium in follicular and in luteal phases. The mean vascular surface density was significantly higher in both borderline and malign ovarian carcinoma than control group. In addition, the mean vascular surface density was highest in the in musinous carcinoma. Conclusion: Angiogenesis plays a key role during follicular and luteal phases in normal menstrual cycle and etiopathogenesis of female reproductive system diseases. In this study, the vascular surface density was increased statistically in malign ovarian carcinoma, and it was higher in musinous ovarian carcinoma. Our results suggested that anti-angiogenic chemotherapy might be added to the treatment of ovarian carcinoma with increased angiogenesis. Key Words: angiogenesis, Epithelial ovarian tumour, hemistry immunohistoc
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Diğer ID | JA93UF99SF |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2004 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2004 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2004 |