One of the types of poetry
of the Classical Turkish literature is the translations of a hundred hadiths.
Many hundred hadiths in Turkish have been published so far. However, there are
other hadiths in the manuscript libraries that need to be discovered. The
literary work registered as no. 06 Mil Yz A 4274/1 at the Ankara National
Library is a translation of poetic hadiths yet to be studied. In the
manuscript,no nickname is not mentioned. However, in the entry part at the end
of the manuscript, it is stated that it belongs to a poet named ilmî. From
another record in the work, it is understood that it was written in the 17th
century and before that. Judging by the abundance of sufistic expressions and
the style adopting advice, the
manuscript can be said to belong to İlmî Dede, the 17th century poetfrom
Baghdad. It consists of 80 hadiths and
their translations in couplets. The verses were written in the fâ’ilâtün
pattern of the aruz prosody. The aruz prosody and rhyme are relatively
successful. Haplology and pun seen in
the lines show that the poet was affected by the Turkish minstrels. There wa no
theme integrity in the hadiths of the manuscript. The writer did not
contendwith word-for-word translation but also gave advice to his followers by
addressing them like a teacher. The manuscript rich with literary arts contains
a considerable amount of Turkish idioms and archaic words. In this article, the
findings regarding the poetic hadith translation are presented as a result of
various discussions. The subtities of form, content, language and expression of
the translation are analised. The translated text based on the poetic hadith
attributed to a poet named Ilmî was shared with the scientific community.
Klasik Türk edebiyatı
nazım türlerinden biri yüz hadis tercümeleridir. Şimdiye kadar pek çok Türkçe
yüz hadis tercümesi bulunup neşredilmiştir. Fakat yazma eser kütüphanelerinde
keşfedilmeyi bekleyen başka hadis tercümeleri de vardır. Ankara Milli Kütüphane
Türkçe Yazmaları numara 06 Mil Yz A 4274/1’de kayıtlı eser, üzerinde
çalışılmamış manzum bir hadis tercümesidir. Eserde herhangi bir mahlas
zikredilmemiştir. Fakat yazma nüshanın sonundaki istinsah kaydında İlmî
mahlaslı bir şaire ait olduğu bildirilmiştir. Yazmadaki diğer bir kayıttan 17.
yüzyıl ve öncesinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Metinde tasavvufî ifadelerin
çok, öğüt verici üslubun belirgin oluşu 17. yüzyıl şairlerinden Bağdatlı İlmî
Dede’ye ait olabileceğini akla getirmektedir. Eser, 80 hadis ve bunların birer
kıt’a ile tercümesinden meydana gelmiştir. Kıt’alar aruzun fâ’ilâtün / fâ’ilâtün
/ fâ’ilâtün / fâ’ilün kalıbıyla yazılmıştır. Şairin aruzu ve kafiyeyi tatbiki
nispeten başarılıdır. Dizelerde görülen hece düşürmeler ve cinas, yazarın Türk
halk şairlerinden etkilendiğini göstermektedir. Eserde yer alan hadislerde konu
bütünlüğü yoktur. Müellif birebir tercümeyle yetinmemiş, müritlerine seslenen
bir mürşit edasıyla öğütler vermiştir. Edebî sanatlar bakımından zengin olan
eser, önemli sayıda Türkçe deyimler ve arkaik kelimeler ihtiva etmektedir. Bu
makalede çeşitli tartışmalar neticesinde manzum hadis tercümesi hakkında
varılan bulgular sunulmuştur. Manzum tercümenin şekil, muhteva, dil ve anlatım
hususiyetleri ortaya konmuştur. İlmî mahlaslı bir şaire atfedilen manzum hadis
tercümesinin tesis edilen çeviri yazılı metni ilim âlemiyle paylaşılmıştır.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 11 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 1 Sayı: 2 |
ISSN: (online) 2602-2567