Most of the Turkish communities that came to Anatolia in masses since the XIth century have settled down by settling in cities, towns and villages, or by establishing new villages in vacant lands. However, some communities continued their nomadic lifestyle in Anatolia for a long time. Ottoman State, tried to settle these nomadic elements in the XVIIth century, but this process was not easy, even in the XIXth century, these groups had to deal with the settlement problem. There are important information about the distribution of Yörük and Turkmen tribes, settlements, and settlement processes, which are the nomadic communities in the Ottoman period tahrir, population and temettuat books. Recently, some studies on these communities have been carried out by making use of tahrir, population and temettuat books. However, there has been no detailed study on the Gökçeli community, which we know lived within the boundaries of the district of Veray since the XVth century. The Gökçeli community has carried the nomadic lifestyle to the region, and shared its habitats with the Kurdish tribes who came to the region after the XVIIth century. While maintaining its nomadic identity, it gradually turned into a settled-agricultural society with the influence of geography. While most of the nomads subject to the district live within the boundaries of the district of Zile, the Gökçeli community preferred to settle in Veray. Because of these features, It has been preferred as a study subject since it is evaluated that the nomads will constitute a good example on a micro scale in terms of determining the administrative, social and economic characteristics of the XIXth century. The main problematic of this study is the historical process of the Gökçeli community, residential areas, which are effective in shaping the demographic structure of the region in the light of population and temettuat books. It is to reveal the population and economic conditions of the XIXth century and the transition to settled life. Based on this congregation example, the other Yörük communities' XIXth Century, population and economic situation, the transition to settled life, an idea about the changes in administrative, judicial and economic life in this process.
XI. yüzyıldan itibaren kitleler halinde Anadolu’ya gelen Türk topluluklarının büyük bölümü şehir, kasaba ve köylere yerleşmek, ya da boş arazilerde yeni köyler kurmak suretiyle yerleşik yaşama geçmişlerdir. Ancak bazı topluluklar uzun süre Anadolu’da konar-göçer yaşam tarzını devam ettirmişlerdir. Osmanlı Devleti, bu konar-göçer unsurları XVII. yüzyıldan itibaren iskân etmeye çalışmış fakat bu süreç kolay olmamış, XIX. yüzyılda dahi bu grupların iskân problemiyle uğraşmak zorunda kalmıştır. Osmanlı dönemi tahrir, nüfus ve temettuat defterlerinde konar-göçer topluluklar olan Yörük ve Türkmen aşiretlerin dağılımı, yerleşim alanları, iskân süreçleri ile ilgili önemli bilgiler mevcuttur. Son dönemlerde tahrir, nüfus ve temettuat defterlerinden yararlanılarak bu toplulukları konu alan bazı çalışmalar yapılmıştır. Ancak XV. yüzyıldan itibaren Veray kazası sınırları içinde yaşadığını bildiğimiz, Gökçeli cemaati üzerine ayrıntılı bir çalışma yapılmamıştır. Gökçeli cemaati, konar-göçer yaşam tarzını bölgeye taşımış, yaşam alanlarını da XVII. yüzyıldan sonra bölgeye gelen Kürt aşiretleriyle paylaşmıştır. Konar-göçer kimliğini muhafaza ederken coğrafyanın etkisi ile yavaş yavaş yerleşik-ziraatçi bir toplum haline dönüşmüştür. Bağlı bulunduğu kazaya tabi yörüklerin çoğu Zile kazası sınırları içinde yaşarken, Gökçeli cemaati Veray arazisinde yerleşmeyi tercih etmiştir. Bu özellikleri nedeniyle XIX. yüzyılda yörüklerin idari, sosyal ve ekonomik özelliklerinin tespiti açısından mikro ölçekte iyi bir örnek teşkil edeceği değerlendirildiğinden çalışma konusu olarak tercih edilmiştir. Bu çalışmanın temel problematiği, nüfus ve temettuat defterleri ışığında bölgenin günümüzdeki demografik yapısının şekillenmesinde etkili olan, Gökçeli cemaatinin tarihi süreci, yerleşim alanları, XIX. yüzyıldaki nüfus ve ekonomik durumlarının ve yerleşik yaşama geçiş sürecinin ortaya konulmasıdır. Bu cemaat örneğinden hareketle de diğer Yörük cemaatlerinin XIX. yüzyıldaki nüfus ve ekonomik durumları, yerleşik yaşama geçiş süreci, bu süreçte idari, adli ve ekonomik yaşamlarındaki meydana gelen değişiklikler hakkında bir fikir verilmesidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 7 |
ISSN: (online) 2602-2567