The concept of freedom is integral to cyberpunk literature and is prominently explored through the depiction of the
cyborg figure, particularly female cyborg figure, as seen in James Tiptree Jr.’s novella, The Girl Who Was Plugged In
(1973). Tiptree’s novella explores the intersection of the human and the machine in relation to agency, identity, and
independence through P. Burke, who lives in and experiences sociality through Delphi’s synthetic body. Set in
dystopian future, the narrative enables a critical investigation of human existence and freedom in the cyberpunk age’s
intertwining organic and synthetic realms. As P. Burke navigates her existence in Delphi's body, the tension between
genuine human desires and the constraints imposed by technological interfaces as well as organKc lKmKtatKons of the
body evokes a certaKn questKon assocKated wKth such KntrKcate and conflKctKng sKtuatKon: Does the transformative cyborg experience liberate or subjugate the individual? Drawing on Deleuze & Guattari’s notion of rhizome and Donna
Haraway’s explorations on how the figure of cyborg challenges the phallocentric Western discourse, this paper aims
to examine freedom and agency within the portrayal of the female cyborg in James Tiptree Jr.’s The Girl Who Was
Plugged In and argues that the cyborg experience presents both a deconstruction and reaffirmation of humanistic values in a shifting context.
female cyborg rhizome cyberpunk literature agency freedom The Girl Who Was Plugged In James Tiptree Jr.
Siperpunk edebiyatının ayrılmaz bir parçası olan özgürlük kavramı, özellikle kadın siborg figürü ve temsilleri
aracılığıyla öne çıkar ve James Tiptree Jr.’ın kısa romanı Uzaktan Kumandalı Kız (1973) da bu temsilin en dikkate
değer örneklerinden birini sunar. Tiptree’nin novellası, Delphi isimli sentetik bedende yaşayan ve bu beden aracılığıyla
toplumla sosyallik kuran P. Burke isimli karakter üzerinden, eylemlilik, kimlik ve bağımsızlık bağlamında insan ile
makinenin kesişimine dair bir keşfe çıkar. Distopik bir gelecekte geçen bu hikaye, organik ve sentetik âlemlerin iç içe
geçtiği siberpunk çağında insan varlığı ve özgürlük hakkında kritik sorgulamalar gerçekleştirmeyi mümkün kılar. P.
Burke, Delphi’nin bedeninde varlığını sürdürürken, gerçek insan arzuları ile teknolojik Knterfazların koyduğu kısıtlamalar ve bedenin organik sınırlamaları arasındaki gerilim, bu tür karmaşık ve çelişkili bir durumla ilişkilendirilebKlecek belirli bir soruyu gündeme getirir: Siborg deneyimi bireyi özgürleştirir mi yoksa boyunduruk altına mı alır? Deleuze & Guattari'nin rizom kavramı ve Donna Haraway’in siborg figürünün fallosantrik Batı söylemini nasıl sorguladığı üzerine araştırmalarından hareketle, bu makale, kadın siborg tasvirinde özgürlük ve eylemliliği incelemeyi amaçlamakla birlikte, James Tiptree Jr.’ın, Uzaktan Kumandalı Kız’ındaki siborg deneyiminin, değişen bağlamlar içerisinde, hümanistik değerleri hem yapıbozuma uğrattığı hem de tasdik ettiğini iddia etmektedir.
kadın siborg rizom siberpunk edebiyatı eylemlilik bağımsızlık Uzaktan Kumandalı Kız JamesTiptree Jr.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kuzey Amerika Dilleri, Edebiyatları ve Kültürleri |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 3 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 2 |