İki/çok dilli sözlükler, dilleri ayrı iki grubun aynı konuyu konuşabilmelerinin birer aracı, birbirlerini anlayabilmek amacının bir sonucudur. Sözlük metninde, dili aktaran dil şekillenir. Burada, üreticisinin seçimleriyle çeviri bir süreç, metin de bu sürecin bir ürünüdür. Bu ürün, şüphesiz, hedef dilin sistemince mümkün üretmeler üzerinden ortaya konurken aynı zamanda da sistem sınırlarında yeni imkânlar örneklenir. Çok dilli bir sözlükten, üretildiği/sunulduğu dil ile üreticisinin/ tercümanının dili beraberinde kaynak dilin etkisi de izlenebilir. Bu bakımdan tercüme/li eserler ve özellikle sözlükler anlamın yeniden inşasını yorumlamada önemli veriler içerir.
Harezm Türkçesinin bilinen en eski tarihli eseri Mukaddimetü’l-Edeb de satır aralarında tercümeli Arapça-Türkçe pratik bir sözlüktür. Sözlüğün temel düzeyde Arapça öğretmek amacıyla yazılmış olması ve tercümenin satır aralarında konumlandırılışı, anlaşılırlık ve mukayese bakımından kolay kullanışlılığı öne çıkarır. Önemine binaen Türkiye’de ve yurt dışında çok sayıda nüshası bulunan bu sözlük, hacimli ve çeşitli dil malzemesiyle Türkçe araştırmaları için önemli bir kaynak olup bilinen en eski nüshalarından ikisi Paris ve Yozgat nüshalarıdır.
Bu çalışmada, Mukaddimetü’l-Edeb’in Paris ve Yozgat nüshalarındaki Harezm Türkçesi metin, çeviri sürecinin bir ürünü olarak irdelenmiştir. Arapça cümle ve bazı ifade kalıplarının Türkçeye çevirileri üzerinden sözlükte anlamın aktarılış yolları değerlendirilmiş ve bu değerlendirmede bir dil imkânı olarak birleşik fiil yapıları vurgulanmıştır. Mukaddimetü’l-Edeb’de birleşik fiil kullanımı yerine göre stilistik bir tercih; bazen anlamın netleştiricisi, kimi zaman da tercümenin tek yolu olarak belirmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Gönderilme Tarihi | 12 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.