Yorumlayıcı ve Pozitivist paradigmalara bir tepki olarak ortaya çıkan Eleştirel Teori, bilgi, gerçeklik ve bireyin mevcut toplumsal, siyasal, ekonomik, kültürel kurum, pratik, değer ve inançlar tarafından kuşatılarak şekillendirildiğini ifade eden ve bu bağlamda maddi dünyanın görünen boyutunu değil; bilakis görünenin ardındaki olay ve olguları izah ve sorgulama gayreti güden eleştirel bir yaklaşım olarak tanımlanmaktadır. Eleştirel teoriye göre araştırmanın amacı, verili bir olay yahut olguyu derinlemesine inceleme, sorgulama, betimleme ve anlamayı da içermekle beraber bunların da ötesinde anlamaya bağlı bir değişim ve farklılık ortaya koymaktır. Araştırmacı, ifşa etmek istediği gizli gerçek ile toplumun kendini geliştirmesine, yenilemesine ve değiştirmesine olanak sunar. Eleştirel Teori ve Eleştirel teorisyenler bu açıdan bireyi çepeçevre saran baskı ve tahakküm mekanizmalarını açığa çıkararak bireyin özgürleşmesini ve şuurlu eylemler gerçekleştirmesini hedeflemektedir. Bu çalışmada bilhassa Frankfurt Okulu tarafından geliştirilen Eleştirel Teori genel hatlarıyla incelenecek, Eleştirel Teori’nin Aydınlanma ve Pozitivist paradigma, araçsal akıl, ideoloji, Ortodoks Marksizm ve kültür endüstrisi kavramlarına yönelik getirmiş olduğu eleştiriler, sunmuş olduğu yaklaşım tarzı ve spesifik olarak Türkiye’de Eleştirel Teorinin tanınma ve gelişim aşaması analiz edilecektir. Bu bağlamda, Eleştirel teorisyenlerin eserleri birincil kaynak olmak üzere bu konuda yazılan yerli ve yabancı literatürden istifade edilmiştir. Makalede Eleştirel Teorinin bireylerde özgürlük bilincini kazandırarak toplumların gelişmelerini, değişmelerine ve dönüşmelerine kaynaklık ettiği sonucuna ulaşılmıştır.
Eleştirel Teori Frankfurt Okulu Tahakküm İdeoloji Kültür Endüstrisi
Critical Theory, which emerges as a reaction to the Interpretative and Positivist paradigms, expresses that knowledge, reality and the individual are surrounded and shaped by the existing social, political, economic, cultural institutions, practices, values and beliefs, and in this context, it is not the visible dimension of the material world; on the contrary, it is defined as a critical approach that tries to explain and question the events and facts behind the visible. According to the critical theory, the purpose of the research is to reveal a change and difference depending on understanding a given event or phenomenon, as well as including in-depth examination, questioning, description and understanding. The researcher allows the society to develop, renew and change itself with the hidden truth that he wants to disclose. In this respect, Critical Theory and Critical theorists aim to reveal the mechanisms of oppression and domination that surround the individual and to liberate the individual and perform conscious actions. In this study, Critical Theory outlined by Frankfurt School, will be examined; criticism of Critical Theory on the matter of enlightenment and positivist paradigms, instrumental mind, ideology, Ortodox Marxism and culture industry, its approachments and spesifically,recognition and development stage of the theory in Turkey will be analyzed. In this context, as the works of Critical Theorists are the primary sources, domestic and foreign literature on this subject has been benefited. In the article, it is concluded that Critical Theory is the source of the development, change and transformation of societies by giving individuals the awareness of freedom.
Critical Theory Frankfurt School Oppression İdeology Culture Industry
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Asya Studies dergisinde yer alan eserler Creative Commons Atıf 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.