19. yüzyılda Güney Kafkasya ve Türkistan, Çarlık Rusya tarafından işgal edildiğinde Hazar Denizi, Çarlık ve Kaçar Türk Devleti (İran) ile sınır oluşturmuştur. Ruslar, iki savaşın ardından Kaçar Devleti ile yaptığı Gülistan (1813) ve Türkmençay (1828) antlaşmalarıyla Güney Kafkasya’yı kendi topraklarına katmış ve Hazar’ı Rus gölü haline getirmiştir. Hazar bölgesinin jeostratejik ve enerji açısından önemi, 19. yüzyılın sonlarına doğru, emperyalist devletlerin paylaşım ve sömürgeci politikalarının hız kazanmasıyla artmıştır. Bolşevik Devrimi sonrası kurulan SSCB döneminde de Rusya Hazar’da egemen güç olmasına rağmen, Çarlık dönemindeki İran için Hazar’daki bazı kısıtlamalar kaldırılmıştır. Sovyetler Birliği’nin çöküşüne kadar İran ile ortak kullanımda olan Hazar’ın statüsü, SSCB'den ayrılan Türk Cumhuriyetleri’nin hidrokarbon rezervlerini küresel piyasaya çıkarmak amacıyla Batılı şirketlerle yaptığı anlaşmalarla ciddi tartışmalarla gündeme gelmiştir. Ancak, denizin hukuki statüsüne ilişkin sorunlar uzun yıllardı çözülmez durumdaydı ve sorunun hukuki statüsüne ilişkin düğümlenme, kıyıdaş devletlerin statüye ilişkin yaklaşım ve sundukları paylaşım ilkelerinin yanı sıra politik nedenlerden kaynaklanmaktaydı. Sonuç olarak, beş Hazar devlet lideri, 12 Ağustos 2018'de Kazakistan’ın Aktau şehrinde Hazar Denizi'nin hukuki statüsünü belirleyen 24 maddelik Konvansiyonu imzalayarak, statüyle ilgili tartışmaları sona erdirdi.
Hazar Denizi Hazarın Statüsü Hazar'da Rekabet Hazar Ülkeleri Azerbaycan
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 1 |