In this
study, the anxiety of loss from early childhood period of a girl who is in the
transition process from a latent period to adolescence and Oedipal period
fixations that make it difficult to transition to adolescence were discussed
within the framework of psychoanalytic theory. A total of 16
psychoanalytic-oriented clinical interviews conducted once a week with an
11.5-year-old client for 50 minutes, as well as responses to Rorschach and Children’s
Apperception tests were evaluated by taking into account the experiences of
early childhood and Oedipal period of the case. The anxiety about depression,
castration and feminine identification were partially reduced by the rapport
between the psychologist and the case and also the meaning of the interviews.
In accordance with psychoanalytic theory and the literature, it was determined
that the damaged relationships established with parents were the basis of the
concerns experienced by the case. The anxiety about loss of objects from early
childhood experiences the anxiety about punishment from the Oedipal period
decreased due to the supportive side of the interviews that were conducted to
reveal suppressed unconscious impulses. It is thought that the case approaches
feminine identification, which is great importance for having a less damaged
adolescence.
Bu çalışmada
gizil dönemden ergenlik dönemine geçiş yaşayan bir kız çocuğunun erken çocukluk
yaşantılarından kalan kayıp endişesi ve ergenlik döneme geçişini zorlaştıran
ödipal dönem fiksasyonları psikanalitik kuram çerçevesinde ele alınmıştır. 11,5
yaşındaki olguyla haftada bir yapılan 50 dakikalık, toplam 16 psikanalitik
yönelimli klinik görüşmenin yanı sıra uygulanan Rorschach ve Children’s
Apperception Testlerine (CAT) verilen
yanıtlar, olgunun erken dönem ve ödipal dönem yaşantıları göz önünde tutularak
değerlendirilmiştir. Psikolog ile olgu arasında kurulan güven ilişkisi ve
olgunun yürütülen görüşmelere yüklediği anlam aracılığıyla depresyon,
kastrasyon ve kadınsı özdeşime dair endişelerinde kısmen azalma görülmüştür. Psikanalitik
kuram ve literatüre uygun olarak, olgunun yaşadığı endişelerin temelinde,
ebeveynlerle kurulan hasarlı ilişkilerin olduğu saptanmıştır. Erken çocukluk
yaşantılarından kalan nesne kaybı endişesi ve ödipal dönemden kalan ceza görme
endişesi, yürütülen görüşmelerin bastırılan bilinçdışı dürtülerin açığa
çıkarılmasını destekleyici yanıyla azalmıştır. Olgunun daha az hasarlı bir
ergenlik dönemi geçirmesinde büyük öneme sahip kadınsı özdeşime yaklaştığı
düşünülmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Ocak 2020 |
Gönderilme Tarihi | 11 Kasım 2019 |
Kabul Tarihi | 19 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |