Bu makale, Cormac McCarthy’yi Amerikan edebiyat geleneğinin belirli bir kanadının modern bir
temsilcisi olarak konumlandırmakta ve Yol romanı ile bu geleneğin bazı önemli eserleri arasındaki paralellikleri tartışmaktadır. Doğayı kutsal bir yer olarak gören aşkıncı görüşlerden çok önce,
Amerika’ya gelen ilk Avrupalı göçmenler vahşi doğayı, insanların hem günahlarından dolayı cezalandırıldıkları hem de Yüce Varlık tarafından sınandıkları dostça olmayan bir alan olarak tanımladılar. Bu göçmenlerin bakış açıları, Yol’daki düşmanca doğa tanımları ile uyum içindedir. Ayrıca
Amerikan kültüründe doğa algısı, evcilleştirilmesi ve insan müdahalesi ile medenileştirilmesi
gereken bu vahşi doğa kavramından etkilenirken, Avrupa ve Amerika’da sanayileşmenin başlamasından sonra görülen romantik doğa tanımından da etkilenmiştir. Yol romanı her iki bakış açısının
da izlerini içerir ve modern çevre krizine verdiği yanıtla bu gelenekleri bir adım ileriye taşır. Bu
bağlamda, romanın tamamen harap olmuş ortamındaki doğa ve çevre temsilleri göz önüne alındığında McCarthy, kendi kendini idame ettirebilen yeşil doğanın artık var olmadığı, çevrenin beton
ormanlarla kaplı olduğu bir dünyanın temsilcisi olarak karşımıza çıkmaktadır
This paper locates Cormac McCarthy as a modern representative of a particular wing of American
literary tradition and discusses the parallels between The Road and some important works of this
tradition. Long before the transcendentalist views of nature as a sacred place, the first European
immigrants to America described wild nature as an unfriendly domain where human beings are
both punished for their sins and tested by the Supreme Being. Their perspective fits the descriptions of unfriendly nature in The Road. Besides, while the perception of nature in American culture
is influenced by this wilderness concept that needs to be tamed and that needs to be civilized
with human intervention, it has also been influenced by the romantic definition of nature seen
after the onset of industrialism in Europe and America. The Road contains traces of both perspectives and moves them one step forward with its response to the modern environmental crisis. In
this context, depending on the representations of nature and environment in the entirely devastated setting of the novel, McCarthy appears as the representative of a world where self-sustaining green nature no longer exists, and the environment covered with concrete forests.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 27 Sayı: 4 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License