Türkiye’de anti-entelektüalizm toplumsal, siyasal ve kültürel yönden baskın bir niteliğe ulaşmış, bir “ethos” haline gelmiştir. Bu ethosun izdüşümünü bulduğu alanlar arasında ise eğitim politikaları başta gelmektedir. Düşünce emeğine, eylemde bulunurken aklın kaynak alınmasına ve bilginin entelektüel yönüne karşı olmak yahut bu unsurları değersizleştirmek anlamına gelen anti-entelektüalizm aynı zamanda uzmanlığın küçümsenmesini, eğitimin ticari yönünün öne çıkarılmasını, bilginin salt nicel ve ölçülebilir boyutunun önemsenmesini de ifade etmektedir. Eğitim politikalarında anti-entelektüalizm ise kendisini yalnızca popülist ve ideolojik yönden göstermekle kalmamakta, dahası bugün kanıksanmış ve “kalite” ve “performans” gibi kâğıt üzerinde olumlu görünen başlıklarla ilgili uygulamalarda da göstermektedir. Bu çalışmada 2007 ila 2010 yılları arasında hayata geçirilen ve “stratejik yönetim” başlığı altında kalite yönetim sistemini, performans değerlendirmelerini ve finansmanı içeren politikalar analiz edilmektedir. Çalışma kapsamında MEB’in “2010-2014 Stratejik Planı” (2009), YÖK’ün “Türkiye’de Yükseköğretim Stratejisi” (2007) başlıklı raporu ve SETA’nın “Türkiye’de Millî Eğitim Sistemi: Yapısal Sorunlar ve Öneriler” (2009) ve “Türkiye’de Yükseköğretim: Karşılaştırmalı Bir Analiz” (2009) adlı çalışmaları metin analizi yöntemiyle incelenmiştir. Analiz neticesinde söz konusu politikaların eğitime dönük anti-entelektüalist ve bilgiyi değersizleştirici yaklaşım ile örtüştüğü belirlenmiştir.
Anti-entelektüalizm bilgi felsefesi eğitim politikaları kalite güvence sistemi stratejik plan
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Politika ve Yönetim (Diğer), Siyasi Düşünce Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Kasım 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 28 Sayı: 4 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License